ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
18 Mayıs 2024, Cumartesi 07:16   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  manolya41> Forum Mesajları
    manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
<<1...100101102103104105106107108109110 111112113114115116117118119120...200...300...400...500...600...700...800...900...983>>


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >28 Ağustos 2011 Pazar, Günün Ayet ve Hadisi>
  27.Ağu.2011 Cmt 16:56:03



:::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::

بســــــــــــــــــــــــــــــــم الله الرحمن الرحــيــم

Allah’ı bırakıp da sana ne fayda ve ne de zarar verebilecek olan şeylere yalvarma.
Eğer böyle yaparsan, şüphesiz ki sen zâlimlerden olursun.”
Yûnus Suresi 106. Ayeti





:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Ebu Sa`id (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)
müzabene ve muhakala`yı yasakladı. Müzabene, yeni meyvenin daha hurma,
ağacının başında iken satın alınmasıdır. İmam Malik "...kuru hurma vererek" ziyadesini kaydetti.
Muhakale de buğday karşılığında tarlanın kiralanmasıdır.
Buhari, Büyû 82; Müslim, Büyû 105, (1546); Muvatta, Büyû 23-25 (2, 625); Nesai, Müzara`a 45, (7,39).







::::::::::::::::::::::::::::
GÜNÜN DUASI
::::::::::::::::::::::::::::

Ey kudretine hiçbir kuvvet karşı gelemeyen, mağlup edilmeyen Azîz,
Ey şefkat ve yumuşaklığından ve her şeye nüfuzundan hariç kalınamayan Lâtîf,
Ey her şeyi gözetleyen, uyku ve gaflet O`na arız olmayan Rakîb,
Ey berdevam olan, zeval bulmayan, yok olmayan Kâim,
Ey sonsuz hayat sahibi olan, ölüm kendisine arız olmayan Hayy,
Ey saltanatı zevâl bulmayan, gerçek mülk sahibi olan Melik,
Ey fenâ bulmayan, daim var olan Bâkî,
Ey her şeye muhit, ilmine cehil arız olmayan Alîm,
Ey yemekten içmekten münezzeh ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Samed,
Ey zaaf ve aczden, münezzeh olan mutlak kuvvet sahibi Kavî,
Sen aczden ve şerikten, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki, bize imdad etsin.
Elaman elaman! Bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar."

amin


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >28 Ağustos 2011 Pazar, Günün Resmi>
  27.Ağu.2011 Cmt 16:54:21



AMAN ALLAHIM BU BİR DEVRİM!

Güzide bir girişimcimiz, kendi ``ayak terlemesi`` sorunsalından yola çıkarak müthiş bir buluşa imza attı.
Yukarıda gördüğünüz ayakkabı
sıradan bir ayakkabı değil sayın seyirciler, topuk kısmında vantilatör var. Yaa..


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >28 Ağustos 2011 Pazar, Günün Fıkrası>
  27.Ağu.2011 Cmt 16:53:00
 
İyi Kekeleme



Kekemenin biri bir gün kadıköy`de kekeme okulunu ararken
okulun yerini bulamamış, en yakınındaki bir bakkala girip;
- ``Kakakakarrdeşşşş, bubububurraaalarrrrdaddadada bi kekekemememe okukukukuluuu
varmış, nenenenerededede bibibiliyomusususun?``.
Bakkalda;
- ``Okulun yerini bilmiyorum ağbiy, ama senin okula hiç ihtiyacın yok
bence gayet iyi kekeliyorsun`` demiş


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >28 Ağustos 2011 Pazar, Günün Sözü>
  27.Ağu.2011 Cmt 16:51:37
Her gecenin bir gündüzü vardır.

Hz. Ali r.a.


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >28 Ağustos 2011 Pazar, Günün Hikayesi>
  27.Ağu.2011 Cmt 16:50:28
HAYAL KIRIKLIKLARININ KALBE BATAN PARÇASI



Kapıyı çaldım. Uzun bir süre bekledim. Açtığında ağlıyordu. "N`oldu?" diye sordum.

"Aman canım yok bir şey, sen gir, geliyorum ben" dedi. Salondaki en sevdiğim koltuğa oturdum. Anlamıştım ne olduğunu.
Yüzünü yıkamış alnındaki saçlan ıslak girdi içeri. "Uyuyor mu?" dedim. "Uyuyor" dedi. Gözünden fındık gibi yaşlar dökülmeye başladı.
"Benim hiç üzül-mediğimi sanıyor galiba. Farkında değil beni nasıl yıktığının"...

Biraz oturdum. Yapmamız gereken bir iki şey vardı. Onları hallettik. Sonra kalktım. Üzerimde bir ağırlık,
bu sorunu paylaşmanın karşımdaki gözü yaşlı kadının acısını asla azaltmayacağının farkında olarak ve çok üzülerek yola koyuldum.

Akşam yemeğe misafirlerimiz vardı. Misafirlerin yakın arkadaşlarımız olması hep işe yarar. Mutfağa yardıma sokabilirsiniz hemen.
Salatayı yaparken misafirlerden biri "Ne okudun en son?" dedi. "Birkaç şey bir arada yine... Ama en son şeyi bitirdim.
Candan Osma`nın kitabını. Artık içmiyorum diye bir kitap. Okumak lazım. Vereyim istersen" dedim.
Konu içmekten açılınca içim bir daha acıdı elbette... Gündüz şahidi olduğum gözyaşları geldi aklıma.

Kitabı önerdiğim arkadaşım "Ben içmiyorum artık" dedi. "Sen zaten içmezsin ki" dedim. "Yok yok hiç içmiyorum. Kırk yılda bir filan diye elime alıyordum
ama hiç almıyorum artık" dedi. Merakla baktım yüzüne. Anlatmaya başladı. "Ankara`ya gittik geçen yıl. Bir arkadaşımızın düğünü vardı.
Düğünde biri oturdu bizim masaya. Hızla içmeye başladı. Adam nasıl sarhoş oldu biliyor musun? Önce komiklikler yapmaya kalktı.
Masa buz gibi oldu. Ondan sonra adamın bir alınganlığı tutsun. Bir agresiflik, bir saldırganlık. Ayakta duramıyor ama yıkılmıyordu da.
Herkese sataşıyor, şarkı söylüyor. Bütün masa adamdan nefret ediyoruz. Bu arada adamın karısı kafasını kaldırıp bakamıyor bize.
Sadece gidelim diye yalvarıyor. Sonra adam ağlamaya başladı. Ben çok sıkıldım, hadi kalkın gidelim artık dedim. Tam kalkarken bizim arkadaşlardan biri `
sen işte içince böyle oluyorsun` dedi. Saçmalama dedim ama gel bana sor. İstanbul`a dönene kadar yol boyu bunu düşündüm.
Ben kırk yılda bir içiyorum derken meğer kırk yılda bir de olsa böyle bir felâket yaşatıyormuşum çevreme.
O adama benzetilmek müthiş ağır geldi bana. Şimdi ne zaman masada içki görsem kendimi o adamın iğrençliğinde hayal ediyorum."

Tanık olduğum tüm içkili geceleri ve çok sevdiklerimin içkili hallerini düşündüm.
O durumlarını ertesi gün onlara izletsek neler yaşarlar acaba?... Sevmek çok fena bir şey aslında.
Sevmek o kişiyi her suçuyla kabul etmektir ya bazen... O suça ortak olmaktır... O suçu yok saymaktır... O suçu görmezden gelmektir... O suçla yaşamayı kabul etmektir...

Sevmek bazen kötü bir yüktür... Kalbi çizik çizik eden...

"Sevmek o kadının fındık iriliğindeki gözyaşlarını görebilmektir aslında. Sevdiğini düşündüklerinin kalbindeki
çizikleri farkedebilmektir. Hayal kırıklıklarının kalbe batan parçalarını toparla-yabilmektir. Sevmek bazen iradedir..."

İclal Aydın


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Dünyada Neler Oldu?, Dünyadan Fotoğraflar>
  27.Ağu.2011 Cmt 16:47:40

Budapeşte`de Serinlemeye Çalışanlar
Macristan`ın başkenti Budapeşte`de sıcaktan bunalanlar, havuzda serinlemeye çalışınca orataya bu görüntüler çıktı.


Somali`de Mülteci Krizi
Somali`nin başketi Mogadishu`da, Berkulan`dan gelen göçmenlerin kaldığı kampın kuşbakışı görüntüsü.


Chavez`in Başı
Venezuelan Devlet Başkanı Hugo Chavez, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov`a saç kesimiyle iligli espiriler yaptı. Chavez, kanser sebebiyle kemoterapi görüyor.


Güneşin Altında Bisiklet Yarışı
İspanya Bisiklet Turu`nun Sierra Nevada - Valepenad de Jean arasındaki ayağında, yarışçılar kzıgın güneşin altında zor saatler geçirdi.


Hazare Ölüm Orucunda
Hint aktivist Anna Hazare ölüm orucunun 9. gününde. Hazare, yolsuzluklara dikkat çekmeye çalışıyor


Gaddafi Rejiminin Sonu
Kaddafi`nin evinin önündeki heykele çıkmış bir muhalif



Modern Sanatlar
Çin`in başkenti Pekin`deli Modern Sanatlar Müzesi.


Meleklerin Düşüşü
Salı günü yaşanan depremin kurbanı bir heykel, Washington Ulusal Katedrali`ndeki yerinden düşmüş.



Şili`de Protestolar
Şili Üniversite`si kampüsündeki protesto eylemleri devam ediyor.


Dünya Ticaret Merkezi Anıları
11 Eylül saldırılarının onuncu yıl dönümünün yaklaştığı günlerde, ziyaretçiler eskiden Dünya Ticaret Merkezi binalarının olduğu alanı daha sık ziyaret etmeye başladı.


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >27 Ağustos 2011 Cumartesi, Günün Ayet ve Hadisi>
  26.Ağu.2011 Cum 16:46:17


:::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::

بســــــــــــــــــــــــــــــــم الله الرحمن الرحــيــم

Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah,
mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir
İbrahim Suresi 47. Ayeti







:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) dedi ki: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam),
kuru hurma vererek, tahmin yoluyla ariyyelerin satın alınmasına, beş vask veya beş vasktan az miktar için izin verdi.
"Ravilerden biri, "beş vask" mı? dedi, yoksa "beş vasktan az" mı? dedi diye şüphe etmiştir.
Buhari, Büyû, 83 (Şürb 17); Müslim, Büyû 71, (1541); Ebu Davud, Büyû 21,
(3364); Nesai, Büyû 35, (7, 26; Tirmizi, Büyû 63, (1301); Muvatta, Büyû 14, (2, 620).






::::::::::::::::::::::::::::
GÜNÜN DUASI
::::::::::::::::::::::::::::

Ey bu yerlerin hakimi senin bahtına düştüm
Sana dehalet ediyorum
Ve sana hizmetkarım
Ve senin rızanı istiyorum
Ve seni arıyorum

Ey bu yerlerin tek sahibi affet günahlarımızı ve seni sevenin sevgisini
senin sevgine ulaştıracak olanın sevgisini kalbimizden eksik etme...


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >27 Ağustos 2011 Cumartesi, Günün Fıkrası>
  26.Ağu.2011 Cum 16:45:04
 
Kontörlü Hat Yeni Çıktığında



Adam arkadaşını arayacaktır
lakin 20 kontörü kaldığı için operatöre yönlendirilir
operatör
- telefonunuz bağlana caktır yanlız en kısa zamanda
yeni kontör yüklemeniz gerekmektedir

Adam
-he bacı arkadaşı bi arıyım zate az konuşcam ondan sonra yüklerim


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >27 Ağustos 2011 Cumartesi, Günün Sözü>
  26.Ağu.2011 Cum 16:43:55
Kalbin gözleri, vücudun gözlerinden çok daha iyi görür.

R.N. Güntekin


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >27 Ağustos 2011 Cumartesi, Günün Hikayesi>
  26.Ağu.2011 Cum 16:42:53
İKİ YÜZLÜ BİR HİKAYE


Küçük bir çocuk yaklaştı yanına.
- Abi, okul çantası alacağım. Para verir misin?
- Ne oldu !!!
- Okul çantası alacağım abi. Para verir misin?
Hayır anlamında kafasını yukarı kaldırdı. Ve ne dediği anlaşılmayacak kadar sessizce “yok” dedi. Yürümeye devam etti.

Parayı verse çanta almayacağı besbelliydi. Zaten alacağı 1-2 lirayla çanta alamazdı.

Belki bakkaldan bir çikolata alacaktı. Az önce canı çekmişti. Ama çikolata alacağım diyemezdi.
Çünkü bu devirde kim çikolata isteyen bir çocukla uğraşabilirdi. Ki her çocuk her zaman çikolata isterdi.
Her çikolata isteyene para versek bizim halimiz nice olurdu. Belki de sigara alacaktı kendine.
Ama eğer para verseydi birkaç saat sonra o bayanın çantasının çalınmasına engel olacaktı.
Belki de para biriktiriyordu bir bilgisayar alabilmek için… Kim bilebilir? Bilmek için konuşmak gerekiyordu.

Ve o yürüyüp gitti çocuğa aldırmadan. Ardında nasıl bir çocuk yüzü bıraktığını bilmeden çekip gitti.

Hayatı yaşamak zorunda olduğu için yaşayan bir adamdı işte. Nefes almak bile zor geliyordu ona.
Seçeneği olsa çoktan ölümü seçmişti. İşte bu yüzden de daha yaşarken ölmüştü.

Küçük bir çocuk yaklaştı yanına.
- Abi, okul çantası alacağım. Para verir misin?
- Ne oldu !!!
- Okul çantası alacağım abi. Para verir misin?
Çocukla rahatça göz göze gelebilmek için eğildi.
- Söyle bakalım kaça gidiyorsun sen?
- 1.sınıfa
- Çantan yok mu senin?
- mm, şey… yani.. var abi.
- niye o zaman yalan söylüyorsun?
- vermezsin belki diye öyle dedim.
- tamam söz. Eğer doğruyu söylersen vereceğim.
çocuk sıkıla sıkıla,
- az önce şuradaki bakkalın önünden geçiyordum. Çitos canım çekti. Ama param da yok. Bugün vardı hepsini harcadım.
- ne kadar istiyorsun bakalım.
- 50 kuruş abi.
-niye 50 kuruş?
- çitosun fiyatı 50 kuruş.
- bak benim de canımı çektirdin şimdi. Al şunu iki tane çitos kap gel.
1 lirayı uzatıp çocuğa verdi. Çocuk sevinçten havalara uçarak koşa koşa gitti.

İki çitos aldı ve koşa koşa geldi. Kenara oturup çitoslarını yemeye başladılar.
- abi sen ne iş yapıyosun?
- şu an üniversitede okuyorum. Elektrik-elektronik mühendisliği.
- mühendis olabilmek için ne yapmak lazım.
- ilk önce yalan söylememen lazım. Okulunu, öğretmenini, derslerini sevmen lazım. Derslerine çalışıp hepsini geçmen lazım.
- abi hani ben sana yalan söyledim ya. Bir daha söylemeyeceğim. Para vermezsin diye öyle dedim.
- bir daha yalan söylemeyeceksen mühendis olabilirsin o zaman. Mühendis olmak istiyor musun?
- bilmem. Daha önce sadece ismini duydum. Ama senin gibi olmak isterim. Bir de hani derslerini sevmen gerekiyor dedin ya, ben beden eğitimi dersini çok seviyorum. Diğerlerini de seviyorum ama en çok beden eğitimi dersini seviyorum. Ama derslerime çok çalışmıyorum. Okumayı bile daha öğrenemedim dışarda top oynuyoruz hep. Hiç zaman kalmıyor zaten.
- eğer çalışırsan okumayı da öğrenirsin mühendis de olursun. Dur bakayım… Sana mühendislik de yakışır ha…

Çocuk gülümsedi. Hayatında hiç unutamayacağı andı o an. O günü mühendislik diplomasını alırken de hatırlayacaktı.

Ve sessizce içinden teşekkür edecekti rastladığı o abiye. Çünkü biliyordu ki eğer o gün ona rastlamasa,
bugün mahalledeki arkadaşları gibi işsiz güçsüz sefil biri olacaktı.

Her hikayenin iki yüzü vardı. Yaptıklarımız ve yapmadıklarımız.

Her hikaye gerçek olabilirdi, bunu yazandan başka kimse bilemezdi. Bu hikayenin sonunu birçok kez daha duymuştuk.
Gerçeğe en yakın ama bize çok uzak bir hikaye olarak kalmıştı hayatımızda.
Hikayenin ilk yüzü ise bizdik. Gerçekliğini iliklerimizde hissediyorduk, buz gibi…
Daha gerçekçi ama kısa, anlamsız, basit… O yüzden yazar bu hikayeyi yazmaya bile gerek duymazdı.
Biz hep hikayelerin ikinci yüzünü okuduk. Hep ders çıkardık, üzüldük, sevindik.
Ve yazarlar sayesinde hiçbir hikayeye anlamsızca bakmadık. Ama biz hep anlamsızca yaşadık, aynı hikayelerin ilk yüzü gibi basit ve kısa.

Bense yazar olmadığımdan olsa gerek bir hikayenin iki yüzünü de yazdım. Hatta haddimi aşıp açıklama bile yaptım. Sürç-ü lisan ettiysem affola…

.

Emrah Yumuk
<<1...100101102103104105106107108109110 111112113114115116117118119120...200...300...400...500...600...700...800...900...983>>