ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
alesta83> Forum Mesajları | | alesta83'e ait Toplam 2664 Forum Mesajı var
|
|
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir Köşesi...> 8.Şub.2007 Per 22:39:02 | | fiogf49gjkf0d
Yalnızlığın Ayrıkotları
| |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >..SarHoş FıKraLaRı..> 8.Şub.2007 Per 22:33:51 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d İKİ SARHOŞ MEZARLIKTA İÇİYORLARMIŞ, O SIRADA BİR CENAZE ALAYI GELMİŞ. SARHOŞLARDAN BİRİ , BEN BİR BAKAYIM KİMMİŞ DİYE CENAZENİN YANINA SOKULMUŞ... HAYROLA ARKADAŞ NEDEN ÖLDÜ ACABA DEMİŞ... CENAZE SAHİBİ, MEFTAMIZ ÇOK İÇERDİ ALKOL YÜZÜNDEN OLDÜ DEMİŞ... BUNA CANI SIKILAN SARHOŞ ARKADAŞININ YANINA GELMİŞ VE ARTIK İÇMEYELİM ADAM , ALKOLDEN ÖLMÜŞ DER... 5 DAKİKA SONRA BİR CENAZE DAHA GELİR... BİZİM SARHOŞ MERAKLA, BU DA MI ALKOLDEN ÖLDÜ DİYE SORAR... CENAZE SAHİBİ HAYIR, RAHMETLİ SAĞLIĞINDA HİÇ İÇMEZDİ, ALKOLDEN NEFRET EDERDİ DER, SARHOŞ KOŞA KOŞA, ARKADAŞININ YANINA GELİR VE, HADİ İÇELİM ARKADAŞIM DER, İÇENLE İÇMEYEN ARASINDA 5 DAKİKA VAR... | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 8.Şub.2007 Per 22:27:39 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d İDAM
Titrek dudaklarımdaki keder, ağlamaklı bir çocuğun yüzünde belirirken inceden; yelkenleri paramparça olmuş benliğim, bilinmez bir girdabın içine sürüklenmeye başlıyor gecenin kan kokulu sessizliğinde…
Korkudan sislenmiş gözlerimdeki hüzünle birlikte giyiyorum yağmurları üzerime. Rüzgârın fısıltıları ürpertiyor içimi sessizliğin derinliğinde...
Ay kanıyor bu gece, oluk oluk akıtıyor kanını geceye ve akan kanın yol aldığı ırmak sessiz sedasız ulaşıyor denizin enginliğine.
Hırçın kayalara çarptıkça her dalga, martılar bağırmaya başlıyorlar çığlık çığlığa. Her çığlıkta karanlığa daha bir gömülüyor gölgem ve her çığlıkta biraz daha senden uzak, seni aramalara başlıyorum inadına…
Gölgeden, sudan ve sessizlikten gelme bir hüzün sarıyor dört bir yanımı; ben mühürlediğim geçmişimi katlediyorum, benliğimi tamamlayan kederin eşliğinde…
Seni idam ediyorum önce giyotinle, Sonra kendimi.. . Ve Ve en sonunda bizi yok ediyorum acımasızca geceye.
Seni her katledişimde, yeniden doğmanı sağlıyorum ve yeniden idam edileceğin günü bekliyorum acıyla. Seni her buluşumda sevgili, yumuşak bir keder ufalanıyor bakışlarıma, yorgun öksürükler tutuyor bedenimi… Her defasında hüznün yok olacağını düşünürken umutla; sarıyor dört bir yanımı keder umarsızca. Ve ben her hızlandırdığında acımın ateşini, seni atıyorum onun içine.
Titreşmekte olan ürkünç gecede yakıyorum seni tekrar tekrar, yüreğimin çığlıkları arasında yok ediyorum benliğini ve yine, yeniden mühürlüyorum senli geçmişimi… Ardından tekrar ve yeniden atıyorum kendimi yüksek binaların üzerinden, kan kokuyor gece, ay kanın rengini giyiyor üzerine…
Sonsuz martı çığlıkları arasında bırakırken kendimi boşluğa, kan kırmızı bir yağmur boşanıyor kente, bilinmez bir tünelin girişinde karanlığa doğru ilerliyor ruhum.
Dokunmasın istiyorum kimse, kimse dokunmasın soğuğun titremelerinden başka bedenime.
Zaman geçiyor, ben yeniden aramaya başlıyorum seni, o sırada katlettiğim anlardan kalma kan pıhtıları takılıyor gözüme…
Dokunuyorum…
Kan hala sıcak, daha yeni katletmişim sanki seni… Daha yeni yok etmiş gibiyim benliğimi…
Ellerime bulaşıyor kan kokusu; gözümde bir buğu, seni özlediğimi anlıyorum sildiğim geçmişime inat. Sonra seni aramaya başlıyorum tekrarlardan ibaret hayatımda, yine bir tekrara başlayarak…
İhanetini her unutuşumda, karşıma dikileceği ana kadar seviyorum seni defalarca…
Seni çiçek vermeyen bitkiler gibi seviyorum oysa, kendini kendinden taşıyan gizli saklı; nasıl olduğunu bilmeden seviyorum seni, başka türlü sevmesini bilmiyorum belki.. Ama seviyorum , tekrar tekrar acıyacağını bildiğim halde seni sevmeye devam ediyorum sebepsizce…
Ve sen her karşıma dikilişimde, acımı arttırıyorsun… Sen her acımı arttırışında ben yelkenleri paramparça bir gemiye binip önce seni yok ediyorum geceni sessizliğinde… Sonra kendimi… Ve en son bizi…
Gölgeden , sudan ve sessizlikten gelme bir hüzün sararken içimi, ben mühürlediğim geçmişimi katlediyorum benliği kaplayan kederin eşliğinde…
Kan kırmızı bir yağmur boşanıyor işte tam o sırada kentte…
._,_.___ | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Haber >Güncel haberler >HABERLER> 8.Şub.2007 Per 22:20:56 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk...
İtalya nın kuzeyindeki Mantua kasabasında yapılan arkeolojik kazılarda üzerinden 5 bin yıldan fazla zaman geçen ama görenleri bugün bile şaşkına çeviren bir aşkın kalıntıları bulundu. Bir kadın ve erkeğin birbirine sarılmış kemikleri arkeoloji ekibini bile şaşırttı. Kalıntıların bulunduğu kasabanın Romeo ve Juliet in aşkına konukluk etmiş olması olayın esrarını daha da artırdı.
İskeletlerin bulunduğu bölgenin Cilalı Taş Devri ne ait bir bölge olduğu sanılıyor. Uzmanlar şimdi buldukları bu kemiklerin gerçek yaşlarını tespit etmeye çalışıyor. Arkeologlar ilk aşamada erkeğin herhangi bir nedenle öldüğünü, kadının ise onun yanına uzanarak intihar ettiği tahmininde bulundu. Ancak esrarı laboratuvar çalışmaları çözecek.
Valdaro Nehri yakınlarında yapılan kazının lideri Elena Menotti, daha önce böyle bir şeyin bulunmadığını söyleyerek "Bu eşsiz bir görüntü" dedi. Menotti, daha önce buna benzer buluş yapıldığını ancak kemiklerin bir anne ile çocuğuna ait olduğunu vurguladı.
Daha önce birçok kazıda çalıştığını söyleyen Menotti, "Bu işi 25 yıldır yapıyorum, Pompei de dahil bir çok ünlü kazı alanında çalıştım. Ancak daha önce hiçbir şey beni bu kadar heyecanlandırmamıştı. Bu bulduğum en özel şey" dedi.
ROMEO VE JULIET E Mİ AİT
5 bin yıl önce Mantua bataklık bir bölgeydi ve bir çok nehrin kesişme noktasında yer alıyordu. Avcılık ve balıkçılıkla hayatını devam ettiren halkın yaşadığı bu bölgenin bir diğer özelliği ise Romeo ve Juliet in hikayesine de evsahipliği yapması.
Kitapta, Romeo düşmanı Tybalt Capulet i öldürmek üzere Mantua ya gittiğinde Juliet e aşık olmuştu. Kasabanın tarihin en büyük aşklarından birine ev sahipliği yaptığı düşünüldüğünde binlerce yıllık bu iskeletlerin Romeo ve Juliet e ait olduğu iddia ediliyor.
William Shakespeare in eserlerini yaşanmış halk hikaylerine dayandırdığı düşünüldüğünde iddianın gerçeklik olasılığı da artıyor.
Kaynak: Hürriyet __._,_.___ | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Savaşla Yaşamak..> 7.Şub.2007 Çar 22:41:09 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >^^qünün sözü OYUNU ^^> 7.Şub.2007 Çar 22:20:08 | | fiogf49gjkf0d Size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapın. Çok zevkli oluyor... | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Günbatımı Resimleri> 7.Şub.2007 Çar 22:10:39 | | fiogf49gjkf0d Şimdi burlarda olmak var yaa waaaw derim
__._,_.___ | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >işte en güzel sözler> 7.Şub.2007 Çar 22:07:09 | | fiogf49gjkf0d | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 7.Şub.2007 Çar 11:37:10 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Gece, Mum ve Sandal Gözlerimdeki hüzün damla damla akarken bu kente, gökyüzüm şimşek şimşek çakmakta ve bir yıldız daha kaymakta her şeyden habersiz. Gecenin mumu erirken an ve an, ben karanlığa kavuşurken sessiz sedasız, aramaktayım senin ihanet dolu bakışlarını her şeye inat…
Yine… Yeniden…. Defalarca kanayarak..…
Görüyor musun yar? Bir sandal açılmakta şimdi tek başına, içine koca umut parçalarımı doldurmuş gitmekte, Kaybolmakta bilinmezliğe… Kalbimin kırıkları kan kırmızı rengin içine gömülmekte çığlık çığlığa… Yollarına sermişim hepsini, gelirsen kanasın diye dört bir tarafın, Vazgeç diye gelmekten her tarafa dökmüşüm gümüş rengi cam parçalarını…
Anla ve gelme… Gelme yanmasın canın.… Yanmasın canım daha fazla…
Sen giderken usulca, Ellerinin kokusunu son kez çektim ciğerlerime sen farkında olmadan… İhanetinin acımtırak tadı yaktı boğazımı, tam o anda şeytanın kahkahalarını duydu kulaklarım, karanlığın en korkutucu zamanlarında…
O anda anladım şeytanın egemenliğine girdiğini… O zaman anladım senin çoktan gittiğini…
Anladığım anda kaçtım… Sana doğru koşarken kaçtım, senden kaçmaya başladım… Yollarına serdiğim kırıklara takıldı ayaklarım… Acım arttı, acım fazlalaştı… Kanayarak kaçtım…
Gözlerimdeki hüzün damla damla akarken bu kente, kan kırmızıya boyandı tüm deniz… Bir sandal gitmeye başladı bilinmezliğe… Gecenin mumu erirken, yıldızlar düşmeye başladı bir bir sandalın üzerine… Cehennemin ateşi yakmaya başladı yüreğimi… Ben seni ararken, şeytan son kez baktı gökyüzüne…
Fırtınanın ortasında kalakaldım bir başıma… Şeytanın nefesi batırdı umut dolu sandalı ve sen… Sen yine, yeniden dönmeye başladın karanlığıma…
Dört bir yanım kanamaya başladı… İhanetinin acısı sardı her tarafımı… Her bir zerrem dolmuşken seninle… Ben seni bıraktım… Kendimi yollara attım… Yıldızlar serildi önüme… Yine de senden kaçtım… Kaçarken tekrar tekrar seni aradım…
Gözlerimdeki hüzün damla damla akarken bu kente, gökyüzüm şimşek şimşek çakmakta ve bir yıldız daha kaymakta her şeyden habersiz. Gecenin mumu erirken an ve an, ben karanlığa kavuşurken sessiz sedasız, aramaktayım senin ihanet dolu bakışlarını her şeye inat…
Yine… Yeniden…. Defalarca kanayarak..… | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir> 7.Şub.2007 Çar 11:30:10 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d | |
| |