ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap
Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul
28 Nisan 2024, Pazar 01:42
ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
Sefil bir nazara geldim nargile içinde duman Baharsız sevişme edasındayım kimsesiz İzah edemiyor durumumu hiçbir argüman Ya bitir bu gelişmeyi kökünden Ya da kısa dalga birşeyler çalınsın Yine eskisi gibi radyolarda Hani megahertz filan bazı sırlar veriyordu Metalik sesleri ve bordroları olan saygın adamlar.
Aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde El tutmak yol açıyor diye hesapsız susmalara Kaldırdık tüm tutuşmaları Yasak kelime oyunu yapmak Yalan söylemek mecburi Ve serbest ayyuka çıkmak Artık yağmur sonraları toprak kokmak yasak Tomurcuklanmak günah Ve bir insan gözü yüzünden yüz gün art arda uyumamak Kimse ölmesin diye kimsenin aklında Her sevdalı verdiği sözü geri alacak Güneşi, ayı hatta hiçbir tabiat olayı Şahit gösterilmeyecek hiçbir sevdaya Ne deniyorsa ona atacak kalp Ve süresi yirmidört saate çıkarılacak Meskûn mahalde ağlamanın...
"Ne verdin de ne istiyorsun" yazacak ilkokul fişlerinde Ve her gün Her sevişmede Veresiye değil Peşin satan kazanacak. Yılmaz erdoğan
Kalbin ağlasada gülümse inadına Düşler takıp saçlarına yürü umutlara.. Düşler takıp saçlarına yürü rüzgarlara.. Kurduğun hayalleri ayazlar yıksada Sen yeter ki hep ümit et, Hayat döner sana.. O pembe gülyüzünü kederle soldurma Dalda ki son yaprak gibi Sarıl hep hayata Kurduğun hayalleri ayazlar yıksada Sen yeter ki hep hayal et, Hayat döner sana..
Unutma ! Göğün asıl rengi mavidir En kör gece bile sabahtır sonunda Kalbin ağlasada gülümse inadına Düşler takıp saçlarına yürü rüzgarlara.. O pembe gülyüzünü kederle soldurma Daldaki son yaprak gibi Sarıl hep hayata Geçerken acılardan gülmeyi unutma Fırtınalara direnmektir yaşamak birazda Kurduğun hayalleri yağmurlar yıksada Sen yeter ki hep ümit et, Hayat döner sana... Sen yeter ki hep ümit et, Hayat döner sana...
Uslanma hiç hep deli kal Büyüme sakın çocuk kal Es deli deli böyle kal Son harmanında sevdanın Tüken toz toz savrula kal Suçüstü bulmalı ölüm Ölürken de sevdalı kal...
çatilarin üzerinde yürürdü serçeler kanatlarindan günisigi dökülürdü cigerleri sökülür gibi öksürürdü yokusa vurdukça erkenci isçiler
ekmeginin yanina günesi koyup usulca bakkaldan çikan çocuk bir çift kanat açardi kösede ben dönerdim geceyarilarindan üstüm basim çatisma içinde
sardunyalarin arasinda pencerede sen taze bir badem gibi dururdun beni her sabah böyle vururdun çekip gözlerine mahmur bulutu
günaydin derken salt dudaktin biri seni mutlaka öpüyordu bana mi öyle geliyordu sen mi çok ufaktin
saçlarinda miniminnacik papatya ardinda çiçek bahçesi ayip bir söz gibi yürürdün gözlerimi alip götürürdün körleme kalirdim
gidisini görüp de dönüsünü beklememek olur mu beklerdim tahtaya gömülen çiviler gibi bluzunun altinda kanatlanan çifte kumruyu biraz köylü biraz burjuva sanirim kalçalarindan almisti o felaket huyu
II
kimdin neydin neciydin benim fikrim yoktu senin yasin ve korkun kimi vakit konugu olurdun duvar diplerinde kalles ölümlerin kokladigi evimin
tomurcuklari patlayan bir dal gibi gülerdin kahve içtigimiz fincana pencereye kilime duvara tabakta dilimlenmis elmaya çin çin mavi saçilirdi en olmadik yerde etegin açilirdi aklim karisirdi
ne mümkündü görmemek hissetmemek incecik parmaklarinda askla tüterdi deger degmez dudaklarina bütün sigaralar erkekti
III
sen hep oralardaydin küçük hos görüntülerinle ben yüzümü rüzgara verirdim saçimin her telini uzak mavilere götüren denize dönerdim sonra sirtinda dalgalar yürüten
terim sogurdu bir köpek namlu ensekökümde dururdu iskence suradaydi cezaevi burada yürürlerdi benimle yürüsem uzansam yatarlardi yanima onlar benim gölgelerimdi bir önüme düserlerdi bir ardima
IV
kapandi üstüme geceyarilari polisler sürüklüyordu beni kent boydanboya susuyordu bulvarda bir agaç gürültüyle kusuyordu
kapandi üstüme geceyarilari sen yoktun okul arkadaslarimin adini telefon numaralarini sinema kapilarini öptügüm ilk kiz gibi içtigim ilk sigara ilk içki çiktigim ilk afis gecesi gibi aklimda tuttum bir senin adini adini unuttum