|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hasretler Ayrılıkla Başlar....> 27.Ara.2008 Cmt 16:27:50 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Esaret ...
Doğduğum anki gibi saf
İlk kez öptüğüm dudaklar gibi ürkek
Son dokunduğum eller gibi tedirgin
Ve hiç bitmezmiş gibi tutkuyla
Teslim oluyorum hayata …
Öğreniyorum rüzgarı arkama alıp koşmayı
Ve biliyorum tökezlediğim zaman
Artık karşıda olacağını fırtınanın
Sevmeye başlıyorum teslim olmayı
Esaretimin içinde özgür kalmayı … |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 16:24:59 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Suskunluk ...
Şimdi sadece susmak istiyorum .
Söyleyecek sözü olmamaktan değil
Susacak gücü bulamamaktan korkuyorum .
Şimdi sadece sessiz kalmak
Öylece durmak istiyorum .
Dinlemek sessizliğin fısıltısını
Usulca beklemek fırtınayı
Ve sadece SUSMAK istiyorum
Susmanın zevki dudaklarımdan havaya karışsın
Ve dudaklarımda sadece sessiz bir hayat kalsın ... |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 16:20:55 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Ne anlatılacaksa anlattım aşka dair.Sigarasız,tütünsüz dar akşamlarda yüreğimde taşıdığım sevda sözleriydi. Ne kadar kanadıysa gece ve kanattıysa gül dikenleri,ben yine de kar altında ve sefaletindeyken kışın başları önde sokak çocuklarını sevdim en çok.Onlarki birer umuttular bu kaybolan şehre dair. Bir gün geceyi yıldızları terketti.Yapayalnız kaldı gece.Gözyaşlarını karanlığına akıttı gören olmadı. Ve acı vururken içimi en yaralayan haliyle,susuyoruz;şehir,gece ve ben.susuyoruz...Artık anlatacak hiçbirşeyin kalmadığı bu kentte kaybettiklerimiz.Ne gidecek yerimiz ne de bu yaraya ilacımız var.Yine de en çok sokak çocukları seviyor bizi ve biz en çok onların gözlerinde görüyoruz olmayacak düşlerimizi.Şehir...gece ve ben...düşüyoruz... |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 16:13:14 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 16:09:51 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Yalnızlık ve SuskunlukEn kötüsü.Kendi çaresizliğini kendinin yaratması. Duvarlar örmüşsün etrafına. Kimseyi almıyorsun içeri. Girmek isteyenleri de elinle iteliyorsun Çıkmayacak isteyeceksin bir gün. Bakmışsın Vurmuşsun dibe Duyuramayacaksın sesini kimseye Çığlıkların karşılıksız kalacak Kocaman bir kalabalığın içinde yalnızlıktan kaçarken yalnız olduğunu anlayacaksın Haykıracaksın susturduklarını kimseler ses vermeyecek Ya kalk yeniden başla bir yerden ya da kal olduğun yerde.... |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 15:40:03 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Susuyorum.. ! Öyle bir suskunluk ki bu, içimden bile konuşmuyorum. Ne sevdiğim şarkıları mırıldanıyorum, Ne de yazdığım şiirlere kendi vurgularımla ses veriyorum. Harflerin cümbüşünü kelimelerin ahengini bu suskunlukta İç çekmelerimle dışa vuruyorum…! Zaten gidişinden bu yana, Hep derinlerden soluk alıp veriyorum. Duymuyorum… ! Öyle bir sağırlık ki bu, kalbimin feryadına bile kulak asmıyorum.!! Duymadığım konuşmalar bir yana kalsın Odamdaki sağır edici sessizlikten bile habersiz gibi yaşıyorum… Görmüyorum..! Öyle bir körlük ki bu, nicedir aynalarda suretime rastlamıyorum… Renklerin farkını ayırt edememek bir yana Tüm renkleri siyah sanıyorum… Yaşıyorum yinede. Ama hala bakmıyorum sözlüklere Yaşamak kelimesinin anlamı nedir diye… Merakta etmiyorum… Sözlükte yaşamak kelimesinin anlamından payıma düşen Yaşa(yama)mak nedir diye.. Dedim ya YAŞIYORUM Duymadığım suskunluğumun içinde görmediğim renklerimle… Peki sevgili… Sen ne hallerdesin Göç ettiğin diyarda…? Sözlüklerde yeni Türkçe mi geçerli ki Aynı eylemi farklı anlamlarda yaşıyoruz… Gitmek benim sözlüğümde yaşayamamak anlamındayken Seninkinde..! |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 15:29:46 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Suskun yüreğime sessiz kelimeler dökülür şimdi....Dost olur bana yalnızlığım....Ağlayan gözlerime ışıklar vurur şimdi...Hayali yansır pencerelerime sonsuzluğun....Ve bir umut olsun isterim düşen her yağmur tanesi....Suskun yüreğim olsun çığlığın ifadesi....
Yaşandı hep "SON"lu sevdalar...Sonrasına ise atıldı anlamsız noktalar....İçim üşüyor şimdi "SON"ların soğuk diyarında....Yüreğim dayanamıyor ayrılık yıllarına....Suskunluğum taşıyor umutlarımı vuslat yollarına...Bir ses olmak istiyorum ama duyulmuyor sahte sözler arasında....Ve yine bana kalıyor yalnızlığım ve suskunluğum....
Bilirmisiniz suskunluk çoğu kez ardında yılları saklar...Yaşanmışlığın verdiği sessizliktir suskunluk...Ölümün gözlerde yansımasıdır.... Kimbilir belkide ölüm sessizliğinin son provasıdır suskunluk.....
Yaşamlar sunuldu insanlara....Ama öldürdü onlar yaşamlarını....ve ne acıdır ki yaşadıklarını sandılar....Sözler sunuldu dillerine...Ama yalanlara sarıldılar.... ve de başardıklarını sandılar....Sevdalar sunulur hislerine...Ama onlar kilit vururlar gönüllerine...İşte bu gönüllere cevaptır suskunluğum....
Hani yürekler kanatıldı hep...Acıtıldı ve küstürüldü sevdalar....Umutla bakan bakışlara savruldu yalan dünyalar...Yollarımıza kondu hep dikenler....Sevdamızdan korktular yüreklerini hazmedemeyenler..... Ama yinede Umutluyuz hep ve umutlu kalacağız...Onları dünyası "SON"lu olsada biz "SONSUZ"luklara bakacağız....Bulutların göbeğinde ateşli gönüllere yağacağız....Bir gül olup aşıklar yanında açacağız.... İşte budur beni umuda iten...bundandır yolculuğum....acılara inat bir çığlıktır benim suskunluğum....
VE SORGUNUN ÖTESİNDE SORULMUŞLUĞUN İFADESİNDE BİR CEVAPTIR SUSKUNLUĞUM.... SUSUYORSAM ANLA GÖZLERİMDE SAKLIDIR, SONSUZLUĞUM......
Dinle beni yüreğim, Ve gömül suskunluğa... Sadece izin kalsın, Seni bulmak isteyen aşığa... |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 03:24:08 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d GEÇMİŞİN DEVLERİ VE PUTLARI
Dostum Her gelen olmasa da yürekte kalanlar oluyor. Sorgusuzca aldığımız içeri..
Yaşanmışlıklarıyla bizden aldıkların yerlerine dev gibi putlarını bırakıyorlar. Her terkedilmişliğimiz ve yalnızlığımız anlatılmaz hal alınca
Daralınca dostum daralınca
Tokadını vurdukça aniden karşımıza çıkan hatıralar. Ayaklarımızı süreye süreye yüreğimizde bıraktıkları putlarının önünde atıyoruz kendimizi Başkalarının kanatmasına izin vermediğimiz yaralarımızı tekrardan acımasızca deşeliyor Kanatıp o putlara adıyoruz. Ve gözyaşlarıyla dönüş duaları yapıyoruz. Acının bitmek binmeyen ayini devam ediyor.
Hâlbuki onlar bizi duymuyor. Aynı gerçek sahipleri gibi
Neredeler dostum neredeler. Biz burada bir ayin ile yaralarımızı deşeleyip onlara kan adarken acı içindeyken
Düğümlenmesin boğazına sözler Söyle nerdeler. Unuttular. Başkalarındalar. Kanlı elleriyle Biz değiller bizdekiler onların bizde bıraktıkları putları Kendi egolarını tatmin edecek yeni kurban aramaktalar. O yüreği de horca kullanıp Gittiklerinde putlarını bırakacaklar. Ne kadar sevdirmişlerse ne kadar acı vermişlerse o kadar devleşen putlar.
Daha kötüsü ise bir gün biri gelir. Rüzgârıyla devirir tüm putları. Hesapsızca seversiniz. Bir mehdi tadında
Bir gün o da gider. Diğerlerin den daha büyük bir dev put bırakarak.
Başkalarına.
Şimdi bize düşen İbrahim i bir tavırdır.
O artık sevmeyecek ölüyü rahat bırakın
|
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 03:20:34 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Suskunluğu Bilir misin? Suskunluğu bilir misin?.. Bir anda hayattan kopup nefis bir sessizlik senfoninin ortasında buluvermek kendini... Suskunlukları bilir misin?.. Ansızın kesilen konuşmaların ardından kulaklarının nasıl da uğuldadığını?.. Solukları duyarsın sadece... Kelimelerin eksik kaldığı anlarda susar insan... Seni öylesine seviyorum ki; bunu kelimelerle ifade edemiyorum ve susuyorum. Gözlerime bak anlarsın! Oradan bir pencere açıyorum, senden bana doğru; süzülebilirsin içeri istersen... ve penceremi açtıktan sonra susuyorum... Susuyorum, duyarsın!..
Aslında ne çok şey söylenir susmalarda... Gerçek kendin olursun; tüm elbiselerinden yoksun çırılçıplak, aynen savunmasız bir bebek gibi... Aracı kullanmadan, kelimelerin bencilliğine yakalanmadan... Susarsın... Boşluğa konuşursun susarak... Düşünceler on-ikiden vurur o zaman; tellere dokunmadan, havayı kullanmadan... Böyle susmalarda bulursun bir çok sorunun cevabını... Ve belki de kendini tanırsın. Hatta o müthiş soru var ya, "aşk nedir?"... Onun bile cevabını bulabilirsin ama ifade edemezsin, susarsın!..
Bilirim acı verir bazen susmak... Konuşmak istersin; kelimeler boğazına düğümlenir. Her şey bitmiştir aslında... Ne kelimeler ne de suskunluk bir işe yarar artık. Zalim acı saplanmıştır en derine; duyulan sadece iç çekişlerdir artık... Bir de; dilinin ucuna hücum eden ve dudak kalesine çarparak bozguna uğrayan kelimeler... Gözyaşı da suskunluğun meyvesidir. Dokunur acının üzerine; ılık, tuzlu bir ilaç gibi... Önce yakar, belki de acıyı azdırır. Ya sonra?.. Uyuşur kasılan gözlerin... Oradan kalbine damlar susan sesin... Sessizce, kimsesizce ağlarsın; duyarlarsa gelirler ve beni yalnızlığımla ayırırlar diye korkarsın, hıçkırıklarını boğarsın, susarsın!..
Susarsın... Susarsın ama!!! Anlamsız sesleri duyumsamaya başlarsın bu sefer de... Bütün enstrümanlar vardır ama şef yoktur. Kelimeler peşi sıra çıkar, cümleler kurulur tumturaklı, anlamsız... Anlam yüklemeye çalıştığın her cümle, bir öncekini daha da anlamsız hale getirmeye başlamıştır bile... Şefsiz bir orkestradan baş döndüren bir senfoni bekleyemezsin ki!.. Sonra anlamsızlıkları sıralayıp, onlara sahte anlam elbiseleri giydirmeye başlarsın; rüküş olurlar. Cımbızla ararsın içlerinden anlamlı kelimeleri seçmek için... Karanlık bir odada bulmaya çalıştığın bir ışık; göremezsin... Cam kırıkları gibi beynine saplanan kıymık kelimeler; kanatır, hissedemezsin... Yaşlar hücum eder gözpınarlarına, ağlayamazsın!..
Ayna yazılar vardır; ruhuna çevrilmiş... Bakmayı bilebilirsen kıymetli kelimeler... En kuytu köşelerinde yapacağın bir gezinti kendine bile itiraf edemediklerini çıkarıverir günyüzüne... Karanlığa güneş açar ve sersemce fikirlerin yere basmaya başlar. İşte o zaman... Ne suskunluğun anlamı, ne seslerin karmaşası kalır. Sadece, "beyazın üstüne siyah"... |
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yalnızlık...Kaçış...Suskunluk...> 27.Ara.2008 Cmt 03:10:22 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Suskunluk
...............................öylesi zor bu suskuntu. tarifi imkansız bir burağan,
durağan haliyle yol almakta olan... hayıfsız kafiyeler sarmakta etrafımı
yedi yandan... diyar diyar aranmaktayım... ..........sorma. öyle sızısı bol bir lahza benimkisi..........................tepe taklak kendimden
içeri yuvarlanır gibi, ayaklarının altında uyanmak düştüğüm uykudan.....
sonra hiç olmayışın.... bin yıldır mahpusluğunu özenle sıvazlamışım hasretlerimin....
ve bin günahı sırtından yüklenmişim tereddütsüz.... her geçişinde aklımdan,
karın boşluğumda amansız bir sancıyla kapatmışım gözlerimi gurbet gecelere..
........ ve yokluğun.... ne denli aladır rengi bilemedim....son güruh geçerken kapıdan, ben...
bir seni göremedim....
sağ şimdi sağılsın zehri yüreğimin duy belki sakinler harı içerimin yağ hadi minberler sela çağırır ne vakit kaleme düşsen, susarım
ovalardan semalara "di gel!" diye bağrılır öne düşer başım,göz kapar sözlere,yanarım
|
|