ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
manolya41> Forum Mesajları | | manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
|
|
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Kendime Verdiğim Ömür> 16.Ağu.2008 Cmt 19:11:00 | | fiogf49gjkf0d
Yaşandığından farklıdır, keyif içinde saklıdır.. O her zaman gülen yüzü, bazen hüzünlü bi şarkıdır..
"Göründüğünden de güzelsin, niye dışımda gezersin.. İçimdeki sensizliği sen başlatır sen bitirirsin.."
"Karşımda geç kalmış yıllar, arkamda bir çok aşkım var.. Rastgeldiğim tüm insanlar seni bana anlatırlar.."
"Küçük sitemler ettin bazen.. Bazen kelimelerle af diledim senden.. O kadar memnunum ki bana gelmelerinden.."
"Belki hiç belli etmem ama Dünyanın en mutlu erkeğiyim ben Yanındayken.. "
__________________ | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Sen Uyurken Rüyalarında Ben Var Mıyım?> 16.Ağu.2008 Cmt 19:09:31 | | fiogf49gjkf0d
Denize açıldım sevmeye, sevilmeye,
Anladım sevmek gibisi yok.
Yağmura soyundum yavaş yavaş yağar diye
Damlalarda yüzmek gibisi yok.
Yokluğun varlığın bir,
Dünüm yok, yarınım sır..
Nasıl inanırım sana?
Bu yürek ağır bana
Sevgin öyle uzaklarda,
Nefes alsam da yanımda.
Bu Ask Fazla Sana... | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Kendime Verdiğim Ömür> 16.Ağu.2008 Cmt 19:07:07 | | fiogf49gjkf0d
AKASYA DÜŞLERİ
Önce sevmeyi öğrettiler tenden uzak, gönle yakın. sonra ellerimi kelepçeledi her gelip geçen gönül çelen. her şarkıya riyakâr notalar dizdiler ve astılar ömrümü çığırtkan bir sehpada. sallandı düşüm, ardından lerzeye tutulmuş ışıkta düştüm kabir denen kuyuya. ben seni şarkılarla sevmiştim, her nota gül olurdu solmayan baharlara. seni sırılsıklam, kırkikindi yağmurları kadar duru, bengisu kadar eşsiz, sabır çiçekleri gibi hoş kokulu sevmiştim. şimdi sildim adını şarkılardan. bir notalık yokmuş değerim. bekledim çok bekledim daha beklerdim de lâkin sevdanın senin dilinde bir engerek gibi raksettiğini gördüm. sen zehirdin, zehredendin…
Geçer elbet geçmeyecek sandığımız
Masal Gözlüm Bir uçurum kenarında benim duygularım ama tam çizgide Atlamak mı aklımdan geçen yoksa orada durup tadına varmak mı
Zaten tattığım herşey yarıda kalan İstanbul masalları gibi Sevmekle sevmemek arası bir şey yani durduğum çizgi
. İşte bu sensin uçurum çiçeği seni koklamak yürek işi. Kaldırıp da atamadığım, alıp da koyamadığım yasak gözlüm. Bir kaldırım taşı benim duygularım üstüne ayak basılan, Her gecenin ısısız karanlığında bile basıldığını sanan,
Yağmurda ıslanan, ayazda donan, sıcakta eriyen sevdam, Her gün değişen her gün başka duyguyla yıkanan
İşte bu sensin kaldırım çiçeği, etrafı tellerle çevrili. Kaldırıp da atamadığım, alıp da koyamadığım haram gözlüm. Bir orman gibi benim duygularım, her tarafı birbirine benzeyen, Kaybolmak mı aklımdan geçen yoksa çıkıp gitmek mi içinden
Ben bu ormanda uçurtma uçurmaya çalışan küçük bir çocuk, Her köşesinden güneşin görünmesini bekleyen,
İşte bu sensin yaban çiçeğim, dikenlerle büzülen, Kaldırıp da atamadığım, alıp da koyamadığım zehir gözlüm Bir yıldız sanki benim duygularım, aşk masallarına konu olan Çok uzakta olması mı beni üzen yoksa zıplayıp da dokunamam mı
Aslında uzay bilimi, bence sevme sebebi ya da yalnızlığın yeri Bak bu benim yıldızım, uzaktan seyrettiğim hasretim
İşte bu sensin yıldız çiçeğim, her gece parlayan Kaldırıp da atamadığım, alıp da koyamadığım uzak gözlüm Bir aşk masalı benim duygularım,
sayfalarca aşk anlatan, Biri gönülden bakar sevdasına öteki aya, dağa, taşa diye başlayan
Yazarı da yok ön sözü de, her sayfa her günümü yansıtan Bazen bitmesini istediğim, bitince üzüleceğim sevdam
İşte bu sensin masal çiçeğim, sayfaların arasında saklanan Kaldırım da atamadığım, alıp da koyamadığım masal gözlüm | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Bende Seni Sevdim Demek Yetmiyor..> 16.Ağu.2008 Cmt 19:05:22 | | fiogf49gjkf0d Atilla İlhan’ın çok sevdiğim “ayrılık sevdaya dahil”şiiri “çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var /çünkü ayrılık da sevdâya dahil /çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili / hiç bir anı tek başına yaşayamazlar /her an ötekisiyle birlikte / herşey onunla ilgili” ara dizeleri ile devam eder..
Bir ayrılığın sevdaya dahil olması ne kadar anlamlı değil mi? Ya da anlamlı olmalı mı demeliyim? Kaldı mı, bıraktık mı ayrılıklarda sevdaya dahil edebileceğimiz duygular; her an öteki ile ilgili herşey onunla!
Neden artık sevgililer, sevgiler eskisi gibi değil?Neden yaşamak için içindeki çocuk yüzü, çocuk duyumsamaları tüketmiş sevdalar ? Neden çıkar ilişkilerinin kör testeresinde bilenmeye doğru yol almış düşüncelerle yaratılmış, yok sayılmış sevgiler?
İşte A. İlhanın bu şiirini okuduğumda dalıp gittiğim gibi ötelere, çok uzaklara bazen sana dair türküleri dinlediğimde de hüzün yurt tutuyor yüreğimi. Bazen eski bir anıyı,zümrüt ışıklı bir kahkahayı, bazen koskoca bir okyanusun bir şarap kadehinde ahenkle dansedişini, ayaza kesmiş bir geceyi sevda sözleri ile ısıttığımızı anımsıyorum ;nekadar da sevdaya dahil.. Ne kadar da seninle birlikte, seninle ilgili...
Ah sevgili, seni yaşayamadıkların yargılamadı mı hep?İçinde büyüttüğün hep yaşayamadıkların olmadı mı? Gün geldi “anlar, umutlar” hayal kırıklıklarının peşi sıra sevdaya dahil izleri silip geçti bir kentin ortasındaki yalnızlığından... Oysa benim yalnızlığım hala sevdaya dahil...
Yüreğin sevgili yaşayamadıkların için mahkum etmedi mi seni müebbet sürgünlerle bitmeyecek özlemelere? İçinde öldürdüğün hep bu özlemeler olmadı mı? Gün geldi sustu ve akşamın sona erdiği o an benden kalan çaresizlik sevdaya dahil izleri ezip geçti bu kentin ortasındaki hayallerinden... Oysa benim hayallerim hala sevdaya dahil... Her şey seninle ilgili..
Sevda diyorsun bana ;tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığdırabildiğimiz, sevda diyorsun bana ;nice sevdalar yok oluyor kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsa da .. Sevda diyorsun bana ;sen yoksun aslında... Ama ben hep varmışsın gibi yaşıyorum, herşey seninle ilgili... Çünkü yokluğun bile sevdaya dahil..
Ah sevgili ;hala içimizde o yanardağ ağzı, sevdalanmak diyorsun ya bana, dudaklarından dökülen her kelime hala kıpkızıl gülümseyen –sanki ateşten bir bir tebessüm- özledim diyorsun... Sonbahar taşınıyor gecelerime.. Sen gülmüyorsun aslında.. Ama ben sen hep gülüyormuşsun gibi yaşıyorum, her şey seninle birlikte... Çünkü gülüşün bile sevdaya dahil..
Ve sevgili özlemek diyorsun bana, aslında hiç yaşamadığın aşkları anlatıyorsun, en güzel sevda masallarını bırakıyorsun ak köpüklerle ıslanan kumsala.. Hanidir dokunmadığım ellerinle hiç yanılmamışım gibi yaşamayı öğrenmeye çalışırken, alışırken gözlerin olmaksızın yolumu bulmaya çıkıp geliyorsun asırlar kadar uzak bir geçmişin içinden... -kapını bir çalan olmadı mı hele /elini bir tutan -tek başına bu özgürlük bir işe yaramıyor dizeleri dudaklarında..
Resim yeniden boyutlandırıldı. Gerçek boyutunu görmek için bu alana tıklayınız. Resmin gerçek boyutu 825x600 ve 134KB.
Yalnızların en büyük sorunu işte bu diyorsun.Ben dünden kalan her heceyi, her geceyi,her dizeyi, sendeki her şeyi özlemişken, bendeki senle her an birlikteyken, herşey seninle ilgiliyken çekip gideceksin biliyorum geldiğin gece gibi sımsıcak bakışlarının suç ortağı hayallerime.. Sen gelmiyorsun aslında.. Ama ben sen hep buradaymışsın gibi yaşıyorum herşey seninle birlikte.. Çünkü ayrılıkta sevdaya dahil..
Gidiyorsun yine.. Oysa biliyorsun hiç gitmediğini.. Ben kapatıyorum ardından gözlerimi sanıyorum ki ;yeryüzünde ikimiz ancak birbirimiz için varız.. Hiç yanılmamış olduğumu biliyorum.. Bir düş mü gördüğüm, bir düşün içinde miyim, bir düş mü benim içimde bilmiyorum..
Ne zaman bir yaşamak düşse aklıma çekip gidiyorsun ardında nice vedalar çakmak taşı gibi sert /elmas gibi keskin ; bilmiyorsun...
Sen gitmiyorsun aslında.. Ben sen hep buradaymışsın gibi yaşıyorum, her şey seninle birlikte,seninle ilgili... Çünkü hiç bir anı tek başına yaşanmaz... .
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Kendime Verdiğim Ömür> 16.Ağu.2008 Cmt 19:01:06 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Kendime Verdiğim Ömür> 16.Ağu.2008 Cmt 18:59:11 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Gittin.Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa.
Tutkum senin olmakti, tutkum teninde erimek,
tutkum hayati seninle, sadece seninle paylasmakti.
Anlatamadim.
Oysa daha doyamadim sana.. Kokunu yeterince cekemedim icime..
Yapacagimiz cok sey vardi... Neler planlamistik ..
Simdi ne yapacagim ben .. Nasil duracagim ayakta ..
"kal" desem kalirmisin yar?
Saclarini oksadigimda icime yayilan
o tatli serinligi hissetmeyi seviyorum.
Ellerimi hic cekmesem diyorum saclarindan ve sen benim yanimdan hic ayrilmasan.
Yuzun hep yanımda..Ne zaman baksam gordugum..
ßana aski tekrar tekrar tekrar anlatan ..
Dokundukca dunyanin merkezi sandıqım ..
O quzel Yüzün..
Korktum sevmekten seni, Yanlıştı ilişkimiz yasaktı. Hem sana hem bana günahtı...
Özlemle sevgiyi karıştırıyorum Seni sensiz yaşıyorum Nereye kadar gidecek bilmiyorum Düşünmeden edemiyorum Günlerimi sayıyorum | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Kendime Verdiğim Ömür> 16.Ağu.2008 Cmt 18:58:11 | | fiogf49gjkf0d
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Sen Uyurken Rüyalarında Ben Var Mıyım?> 16.Ağu.2008 Cmt 18:56:38 | | fiogf49gjkf0d Bir aynasın sen kırık dökük her parçası bir anıyı gösteren her parçası bin acıyı
Bilirim seninde esmiş garipsi gönlünde tiril tiril, bahar bahar sevdalar... senin de sevdaların ilkbaharda başlayıp, sonbaharda bitmiş esince hoyrat rüzgarlar sevenlerin terkedip gitmiş
Oturmuş bir duvar dibine başı eğik, gözü yaşlı bakarsın öyle boynu bükük sen ki, garipsin toprağa benzer yüreğin gelen çiğnemiş, geçen çiğnemiş bir rüzgar kırmış dalını bir acı bahçe bilmemiş...
Kimbilir umudun nerde? hangi sevdaya vurgun yüreğin? gönlünde hangi yangının izi var? nereden gelip,nereye gidiyorsun? soramam bükme boynunu öyle garip dayanamam...
Gönlünde sevda sıyrıkları yüreğinde oklar bakarsın öyle garip bir serce ürkekliğinde bakışların bakışların ki, derin ucurumlarda yalnız bırakılmış bir çiçek bir ince sızıdır sızar aynalara her baktığında
.../ Acılar çalsa da kapını kanatsa da yaralarını ihanetler yağmalanmış bir ömrün atlasında kimsesiz de kalsa yüreğin olmasa da,kendi kollarından başka yüreğini saran. ağlama utandırma gözyaşlarını...
Bilirim yüreklere de kar yağar yangınlar içinde de olsa üşür insan bazan sızlar ihanetin açtığı her yara ihanet görmüşse sevdiklerinden...
Bir kor gibi yaksada içini ihanet bırak bir köşede kalsın yüreğinin acısı gözlerinin hüznü bir gecede kalsın yorgun bir yolcuda olsa umut, mavi düşler taşısın rüyalarına bırak...
Dokunma yaralarına bırak kanasın kanadığınca... al sana bir avuç güneş ısınsın yaralı yüreğin. kurula ıslak kirpiklerini...
Ürperip dursa da yüreğinde hüznün rüzgarları kırılma, küsme yılma, yıkılma, kahrolma öten bir kuştur umut, en karanlık gecelerde bile... al sana bir avuç umut sarıl sarılabildiğince yaşama ağlama utandırma gözyaşlarını...
Bir eskiciye bırakıp yüreğinin acısını... sevinçler yükleyip yüreğinin terkisine ardına bakmadan al başını git bu şehirden...
Nuri CAN | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Sen Uyurken Rüyalarında Ben Var Mıyım?> 16.Ağu.2008 Cmt 18:54:36 | | fiogf49gjkf0d Kristal Masalın Acıları Acılarıma bile kıyamam koynumdan çıkan! Dondurdum kırılgan bir sevgiyi Bırakmadım hoyrat ellere Elimde buz tutmuş yüz yıllık bir gül ile Dudaklarımda yalanmamış tuz kaldı Gözlerimde de müthiş bir soğuk Yine kalın kitaplarımın üstüne Gülen bir bebek koydum bu sefer Sır tutarak merakla, en devamlısından Tebessümle bakacaktı, yanılgılarıma Kurtlar kendi vahşiliğinde. Anlamaz gönül eylemlerinin delik deşikliğini Kendi yazgısında hür olduğunu sanır Tüm yaşamında konuşturur dişlerini Yarılmış ağzının arasından çıkan dikenler Bilmem ki hangi aşk yatağına döşenir İkili yürek oyunlarından artık, yamalı Doymuşluklar nasıl sevgiye yastık yapılır Ve beynimin sana dönük ilkelliğini yok ettim Ve diğer yanına çiviyle Çiçekli manzara resmi çizdim! | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Tüm Bedenin Terlemiş Sırılsıklam> 16.Ağu.2008 Cmt 18:52:29 | | fiogf49gjkf0d
Ne kadar seni anlıyorum desek de aslında anlamak zordur karşıdakinin yaşadığı duyguları.ama nedendir bilinmez ,beklide biraz olsun yardım etme güdüsüdür bu. Ama işin aslına gelecek olursak anlamak değil bizim yaptığımız anlamaya çalışmaktır.biraz olsun karşıdakinin ruhunu kendi ruhumuzla değişerek onun duygularını kendi içimizde yaşamaktır. Biliyorum senin için günlerin nasıl geçtiğini.Biliyorum ne acılar çektiğini.biliyorum geçmez geceler ,geçmez saatler ,öyle olur ki bir dakika sanki bir ömürmüş gibi gelir sana.Uyumak istersin bu azaptan kurtulmak için,zamanın hemen akıp gitmesi için,uyuyamazsın;gözlerini kapatırsın sıkı sıkı daha açılmasınlar diye.Ama olmaz yaşadıkların gözünün önüne gelir,korkuların ,açıların beşini bırakmazlar tüm vücudun terler,giysilerin sırılsıklam olur bedenin bir ateşte yanıyormuş gibi alev alev yanar. Düşünceler ,sıkıntılar kemirip sömürüyordur bedenini bir çıkış yolu bulmak için bir sağa bir sola çevirirsin bedenini ancak çıkış yolun yoktur,etrafında zindanın parmaklıkları baş ucunda ise bunları sana yaşatan şeytan.Seni tek anlayan sol tarafındaki gardiyan ama ona da ulaşamıyorsundur şeytan bir yolunu bulup onun seninle olan bağlantılarını kesiyordur.Gardiyan seni yönetemiyor şeytan her zaman gardiyanın bir adım önünde duruyordur.Dayanacak gücün kalmaz bedeninin ateş seviyesi her gecen saniye biraz daha yükseliyordur.Bedenin kasılıyor vücudun patlama noktasına geliyormuş gibi gelir sana bir şekilde içindeki boğunukluğu atman gerekir birden tek çıkış yolunu bulursun ağlamak…Ağlamaya başlarsın hem de nasıl bir ağlamak gözünden dökülen yaşlar birbirini yakalamak istercesine birbirinin artından o kadar hızlı gidiyordur ki,sanki bedenindeki bütün su bir kerende dışarı çıkmak istiyormuş gibi.Hıçkırıklara boğulursun,isyan edersin,kabul edemezsin olanları,düşünürsün bunları neden yaşadığını.Düşünürsün suçların nelerdir?, beni bu hallere sürükleyen nedenler.?İnanamazsın bu düşünceler bile seni biraz rahatlatmaya başlamıştır.Şeytan başucundan biraz uzaklaşmaya başlamış gardiyanın işini yapmaya başlamış birazda olsa yönetimi ele almaya başlamıştır. Kalkıp oturursun yatağının kenarında.Sacların darmadağın,gözlerin yaşlı uykusuzluktan şişmiş ve kırmızı,boğazların akan yaşların bıraktığı izleri taşır yapışkan,eşofmanlarının fermuarı yarıya kadar açılmış omuzların açık.Eşofmanın bir bacağı dizine kadar sıyrılmış diğeri ise aşağıda duruyor,ayakların ise çırılçıplak.Tüm bedenin terlemiş sırılsıklam,üşüyorsun.Bedeninin her yeri titremeye başlıyor.gözlerini siler saclarını arkaya atarsın,eşofmanının fermuarını yukarı çeker omuzlarını örtersin.Eşofmanının yukarı sıyrılmış yerini aşağıya çeker yatağının sağ alt tarafında duran terlikleri ayağına giyersin.Ellerini yumruk şeklinde yapıp yataktan destek alarak yavaşça yataktan kalkar,kollarını göğsünde bağlayıp yavaş atımlarla pencerenin yanına doğru yürürsün.her adım da dışarıda yanan sokak lambasının ışığı gittiğin yeri daha da belirginleştirmeye başlar. Yavaşça penceredeki perdeyi kenara sıyırarak bu gece vakti evin önündeki yoldan gecen arabalara bakarsın,sokakta yürüyen köpeklere bakarsın öyle olur ki onların özgürlüğüne bile imrenirsin.Y anan sokak lambalarına,parlayan yaya geçidi taşlarına,yada bir dakikada bir değişen trafik ışıklarına.Nadirde olsa binalarda yanan ışıkları görür,gökyüzünde bu kış gecesinde kalma savaşı veren yıldızları izlesin.Başını cama yaslarsın camın soğuk yüzü seni biraz kendine getirir gibi olur,nefesinin buğusu camın kaplar.Belki de o buğunun üzerine parmağınla harfler yazasın.yine duygular sarmaya başlıyordur bedenini, düğümleniyordur boğazın,hatırlamak istediklerini güzel günlerini hatırlarsın her şeyi kendi kendine yaptığını hatırlarsın,tüm seçimlerin sana ait olduğunu ve gerekli seçimleri senin yaptığını hatırlarsın.Belki pişmanlığına yanarsın beklide yaşadıklarının tamamen kader olduğuna inanır bunların sonunun gelmesini dilersin.Yavaş adımlarla yatağına doğru yürür yatağına oturursun ellerinle gözlerini siler yavaşça yatağına uzanırsın.Üzerindeki battaniyeye sıkı sıkı sarılır dizlerini karnına doğru çekersin,ellerini ayaklarının arasına koyarsın biraz daha sıcak olabilmek için.Gözlerini sıkı sıkı yumarsın her şeyin en güzelini düşünür bütün her şeyinle ruhunu teslim edersin nöbetçi bedenine… Senin bedeninde bir gardiyanın var uyuduktan sonra birde her gece sana gönderilen saatlerce başında bekleyen,gözlerini yüzünden ayırmayan ve her nefesini birer birer sayan nöbetçi ruh… Şeytan daha gelmez bu gece bu gece ki görevini tamamlamıştır | |
| |