ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:02:40 Kendime Verdiğim Ömür |
| fiogf49gjkf0d
Sözümü tutamayıp, tekrarladıktan sonra neyin anlamı kalır ki...
Ama sana son bir kez daha desem ki...
Yüreğinin mutluluğuna adamışım benliğimi yar
Bilirim ki tedriginliğine rağmen yinede razısındır... Herşeye rağmen; Takrar aynı acıyı yaşamayı göze alarak, Bitip tükenmeyi göze alarak...
Ama bil ki... Sensizken gördüğüm binlerce düş arasında bir kez bile olsa iyi bir düşünce girmedi beynime... ..ve bir kere bile mutlu uyanmadım yeni güne
Gözlerindeki gülüşü görmediğim için "insan" oluşumu unuttum... Sevgini görmezlikten gele gele hissiz oldum... İçimi nefrete bulayıp kendimi zehire boğdum... Senin olmadığın bir alemde sensiz kaldığım için gülmemeyi seçtim... Gülümsememeyi... Sağolsun bazı dostlar var ki... Öyle dostlar var ki.. Kendileri gülecek halde değilken bile, beni güldürebilmek için güldüler... "Canları yanmasın" hiç bir zaman...
Sensizken ben; verdiğim her sözü çınlattım kulaklarımda... Beynimin zarını çatlatırcasına krizler yaşadım... Yaşattım...
Şimdi diyorum ki ben sana;
Hayatımın her "an"ına senin varlığın işlesin... "Senin mutluluğun; benim kendime verdiğim ömürdür..!"
Ruhuma yapışmışsın yar... Göğsümü gere gere taşırım seni... Sevgimizi..."Biz"liğimizi...
Her günü; son günmüş gibi... Her günü; yarını yokmuş gibi... Her günü; ölecekmişim de son arzumsun gibi...
Tebessümünü gölgede bırakacak her yerde ve her şeyde ışığın olmak gibi...
Asla önce "ben" değil... "Sen"i ve "biz"i yaşatmak için yaşarım... "Senin mutluluğun; benim kendime verdiğim ömürdür..!"
Yüzünde ki gülüşlerin, hayata tutunuşumdur...
Tekrar hoşgeldin ve iyi ki varsın... | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:03:36 |
| fiogf49gjkf0d Yokluğunda Savruldum
Yokluğunda genişledim / hiç olmadığım kadar yok oldum... yanılgılar da kaldı yitik hayallerim ; hiç kimsenin haberi olmadı . tüketilen bir bedenin içerisinde öylesine tutuklu kalışımın bir sebebi olmalıydı ... bedeli yokluktu , yokluğundu...
Yokluğuna savruldum , kayboldum . yaşam sürecinde kalan unutulmuş anlardan çok avutulmuş yıllar oldukça ; rüzgarlara bıraktım masum umutlarımı ; hiç olmadığım kadar varlığından yokluğuna kaydım... ben bu yaşam oyununa hiç alış(a)madım...
Yokluğuna vuruldum ; kimseler acımı duymadı , inan hiç kimseler kurşunumu çıkaramadı. Artık yokluğuna alışmalıyım değil mi ?..
“yokluğun, varlığına kavuşmak için ödediğim en ağır bedeldir... hayalin avutmaz artık.”
Yokluğunun bir başka adıdır ; kendime kalışlarım , yanılışlarım... bir sıcak kahve yudumlarken içimden akan senin hasretliğindir ; çaresizliğimin çırpınışıdır... artık anlamalısın ; varlığından öte yokluğun felakettir... içimde dirilmelisin !
Yokluğunu , yokluyorum... yanaklarımdan süzülen yağmur damlacıklarına tutunuyorum . düşüyorum ! pırıltılı sözcüklerle gel(e)miyorum ; yokluğundayım , çokta sevin(e)miyorum...
“ dudak kıvrımlarında adını sayıklıyorum... defalarca / hayaline koşuyorum...”
Yokluğunla boğuşuyorum... her gece tükenmeyen sancıların girdabında çoğalıyorum. anlıyorsun değil mi ? yakıcı yokluğuna bir kibrit çöpü daha ekleniyor , yanıyorum... gözlerimi sende açıyorum ; artık yeter sevgilim ! yokluğuna dayanamıyorum...
Yokluğundan da uzaklaştım ; artık boşluktayım ,savunmasızım... hani bir kere gelsen , hani yalanda olsa bir gülsen... ömrümü sererdim ayaklarına ; bütün yıldızlardan taç yapardım . yalan(ım) yok ! korunmasızım ; başım dönüyor... tutunamıyorum hiçbir şeye .
“ sen beni nerden bileceksin... benden çok varlığına , yokluğun ağlıyor !.. ”
...yokluğunda bir seher vaktindeyim ; her şeyin bir o kadar uzağında peşine takıldığım her rüzgarla savruluyorum . takıldığım her dikensiz gül kokunla bezenmiş , umarsızca alay ediyorlar... söylesene ey sevgilim ! suçum neydi benim...
...varlığına kavuşmak adına , yokluğuna daldım ... affet sevgilim , olmadı ! yapamadım ; anlayacağın kaybettim...
/ zor...çok zor anlayacağın / ama boşver anlama sen yine de , yokluğun , uzun bir sessizlik gibi... çöküyor ya gecelerime , inan gündüzleri unutuyorum ; bastığım zeminler yokluğunu anlatıyor , kazımışım bir kere yüreğime varlığını /olmuyor yokluğunla hiç mi hiç yaşanmıyor... /
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:04:27 |
| fiogf49gjkf0d Bulmak ama Görmemek...
Asla değiştiremeyeceğin şeyler için üzülme. Değiştirebileceğin ama istediğin halde değiştiremediğin şeyler için mutsuz ol veya asla asla bir daha sevmeyeceğim deme.. Mahcup olursun... Asla sevgiyi arama çünkü sen aradıkça o saklanır kapı arkalarına.. Sevgi seni istedi mi bulur.. Zamanı vardır..tıpkı baharı kışta arayıp da bulamayacağın gibi... Ya da bulsan da asla onun gerçek bir bahar olmadığını kabul etmek zorunda olacağın gibi .. O bulduğun sadece bir aldanmışlıktır.. Aldanırsan,tıpkı kış ortasında Çiçek açan erik ağaçlarına dönersin.. Kisin ortasında sevinçten çiçek açarsın.. Kış gerçek yüzünü gösterince de donarsın, Anlarsın ki yaşadığın bahar kış ortasında yaşanan yalancı bir baharmış.... Erik ağacı gibi donarsın O zaman ve o yaz boşa geçer..meyvesiz kimsesiz Sevgi aranmaz..Sevgi istedi mi seni bulur. Hiç ummadığın bir anda arkanda beliren bir dost olur bu bazen.. Vapurda ensende hissettiğin bir nefes alır götürür seni sevgiye, Bir tesadüf sana sevgiyi taşır.. Sen sevgiyi aramamışsındır. Tıpkı gecikse de gelen ve geleceğinden emin olduğun bahar gibi....... Tıpkı bir sabah kalktığında baharın pürüssüz yüzü ile karşılaşman gibi bulmuştur seni sevgi............ Sevgiyi Kaybederken de cesur olmalısın.. Yüreğin dolu olmalı sabır ve güçle Her kaybedilen kazanılan bir derstir zaten Sevgi çok şey öğretir severken ve kaybederken Sevgiyi kaybederken Sevgiliyi kaybetmenin ne zor olduğunu öğrenirsin Sevgiyi kaybederken Aslında onu hiç kaybetmek istemediğini öğrenirsin Sevgiyi kaybederken Onu kaybetmenin, bulmak kadar güç olmadığını Ama acısına katlanmanın ne güç olduğunu öğrenirsin Sahipken sevgiye hep yanında olacakmış gibi Onu hoyratça harcamışsındır.. Kaybettiğinde ise her an yanında olacağına inanmakla Ne büyük yanlış yaptığını anlarsın Ve bir daha ki sevginde daha temkinlisindir.. Hem severken, hem kaybederken Bir önceki sevgi öğretmiştir bunu sana.. Her kayıp bir derstir almam gereken Çünkü hiçbir sevgi tek başına var olamaz.. Ayrılamaz daha öncekilerden... | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:07:23 |
| fiogf49gjkf0d
Sana doğru geliyorum.... Yolların açık mı?
sana doğru geliyorum../..yolların açık mı?..)
saçlarımı uzatıyorum sevgilim gelince parmaklarını uzunca gezdiresin diye, ısıtasın diye saçlarımı uzatıyorum beni öpünce yüzüne dokunabilsinler diye
ah bu hasret yönünü bilen ama gidemeyen bir yelkenli içimde bilmediğim topraklara emanetimsin korkuyorum, korkuyorum../..sesimi sesinden düşürme
sabun köpüğü gibi yaşanıyor aşklar artık insanlar ellerini yıkayıp çıkıyor ama aşk korunmak istiyor sabır istiyor anlayış istiyor aşk../..sevilmedikçe solan bir çiçek sevgilim şevkat istiyor
..ve ben saçlarımı uzatıyorum gelince avuçlarına geçirip, aşkla öpebilesin diye saçlarımı senin için uzatıyorum sevgilim gözlerindeki mavide aşkla dalgalansınlar diye
__________________ | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:09:48 |
| fiogf49gjkf0d
Sen bir kitap kapağı gibi kapamışken adımı, ben her sözcükte seni okuyorum harf harf…
Gözü yaşlı satırlarımın kan döküşlerinde büyütüyorum keşkelerimi… Harflerimin ayağı kayıyor uçurumlarından. Oysa sen bir liman sakinliğiydin yüreğime… bir gün batımı huzuru… uçsuz bucaksız bir özgürlüktün mavilerime… ateşe verdin kıyılarımı apansız, sinsice… züleyha’nın kaderine razıydım Yusuf(um)sun diye… peşinden koşmaya, kınanmaya, dile düşmeye… nerden bilirdim dil(in)den düşeceğimi?
Bir sözünle ateşe verdin uğruna ödenen bedelleri…
Git şimdi! Bir metalin içine bindirip vedalarını, son bir kez kokunu çekmeden tiryakiliğim, son bir kez düşmeden kollarının girdabına, bir buseyi çok görüp alnıma, en kara yazgıları sür de git!..
Son fethedilen miyim meçhul ama, sen son Fatih’im… Bilsen, kaç varlığa hiçlikti fetihlerin… Ama dur, gitme!... Şu topraklarımda dalgalanan sancağını indir, öyle git!
Ciğerlerimden kokunu, gönlümden gözlerinin okunu çek de git! Sözlerimi esaretten kurtar, dilimi çöz de git! Kaç kez uğurladım seni bu kentten? Kaç kez boynu bükük bıraktın ardından el sallayışlarımı garlarda? Dönüşünün umuduyla gidişine dayanamazken, bu müebbet vedaya nasıl dayanırım söyle? Ah yar…
Kin tutmaz kalemim, bilirsin. Sen kapatsanda c-ismimin üstüne son sayfanı, bu masalın devamını bir ömür bekler yüreğim… Sana git diyebilmek için kaç alfabe satın aldım z-amansız pazarlıklarla bilsen. Tüm kırgınlıklarımı çıkarıp kumbaramdan saydım, bir “git” etmedi. Yanında “me”si olmayan bir git yakıştırılmadı sevdama… Ama çok istiyorsan, işte orda; alfabemin kıyısında bir “git”… Eksik, mahzun, çaresiz… İster al git, istersen k-al git-me Yar!...
İşte, diz çöküyor sevdana yüreğim, gitme!... Gitme, sensiz ıssız bu diyar… | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:11:02 |
| fiogf49gjkf0d
" Aşk farkına varmaktır, Ya herşey aşktır,ya hiçbirşey Ya da herşey aşktandır... Ya aşk nedir? Tarif etmek gereklidir ve aynı zamanda hastalıktır Ve hiçbir tarif için bu aşkın tarifi değildir diyemezsiniz... Ve hiçbir tarif tam değildir... Seversiniz işte... Kavuştuğunuz,kavuşmayı istediğiniz veya kavuşamadığınızdır aşk... Aşk odur... Yarım ve bayat bir simit de karın doyurur... Bir ziyafet sofrasıda... Zaman gelir ikisi de birbirinin yerine geçer yaşamak için... Aşk vardır,yoktur,şu dur,bu dur... Hayır hiçbiri değil... Ya herşey aşktır,ya hiçbir şey...
Ya da herşey aşktandır...
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:12:29 |
| fiogf49gjkf0d
Yol arkadaşım gördün mü, duydun mu olup bitenleri? Kıskanıyor insan bazen, basıp gidenleriYalnızlaşmışız iyice, üstelik de alışmışız Hiç beklentimiz kalmamış, dosttan bileKorkular basmış dünyayı, şimdi bir semt adı “vefa” Kutsal kavgalardan bile, kaçan kaçana
Anlaşılır gibi değiliz, tek bedende kaç kişiyiz Hem yok eden, hem de tanık, Ne esaslı karmaşa
Ben sana küsüm aslında, haberin yok Koyup gittiğin yerde kötülük çok Kime kızayım, nazım senden başka kime geçer? Benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
Sen esas alemi seçtiğinden beri Ben o saniyede bittiğimden beri Dünya bildiğin dünya, dönüp duruyor işte Uzun uzun konuşuruz birgün son İstanbul beyi
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:16:23 |
| fiogf49gjkf0d
Yolum düşerse sokağına ... Ne olur geriye çevirme beni !...
Aç kapılarını ardına kadar !... Kır ne varsa yüreğinde zincirlere dair ...
Çıkar at içinde ki sevda tohumlarını tarlalara ... bırak da göz yaşlarımla yeşerteyim haziranın ortasında ....
*****
Şimdi çıplak ellerimle deviriyorum önümde canavarlaşan duvarları !... gecenin en karanlık anında eşyalarımı alıp hüzne yolculuklara çıkıyorum !...
Önce kız kulesi şehrine uğruyorum !... Sonra Pier Loti kentine yol alıyorum son otobüsle !... Ve son durağa geldiğim de bağırıyor Birileri arka taraftan !...
Son durak beyler !...
Geldiğiniz kent Aşk Kenti !...
Aşık olmaya niyetlenen varsa İnsin !...
Yoksa Yolculuğumuz Hüzün limanından -Leyl- Adasına doğru devam edecektir !...
İnip inmeme arasında tereddüt ediyorum !... İnsem -Leyl- adasına gidemeyeceğim .. Burda yeni gelecek otobüsü bekleyeceğim !....
Belki gelir diye geçiyor aklımdan !... Kapıya yöneldiğimde bir ses duyuyorum hüzün yüklü kıyılarımdan ...
Vazgeçiyorum !...
Sonra Leyl Adasına başlıyor yolculuğum !... Gözüm Aşk kentinde !... Aklım Aşk kentinde kalan Aşklarda ....
Yaşlı bir amca yanaşıyor yanıma !... Öpüyorum sakallarından ... Neden diye soruyor !... Bilmem diye yapıştırıyorum cevapları !...
sonra Tekrar O Ses !...
-LeyL- Adasına YOlcu kalmasın !...
İniyorum Ürkek adımlarla -Leyl- Adasına !... Karşıma Kocaman bir tabela çıkıyor !...
Aşık OLacakSan mecnunu Unutma !... Leyla Gibi SevecekSen Yaradana Şükr den Geçme !... Buda Ne oluyor diye düşünürken !... Aşık Olduğumu anlıyorum Yüreğime düşen ıssız Çöl damlalarına benzeyen yağmurlarla ...
Ve tekrar O dede çıkıyor karşıma !...
Daha cümlelerimi söylemeden Yüreğime uzatıyor Elini !...
Bütün bedenim Titremeye başlıyor !... Kıyılarıma damlayan Issız damlalar birden muhteşem aşk tılsımlarına bürünüyor !...
Gözlerimdeki Hüzün En can alıcı Mutluluklara Doğru renk değişimine uğruyor ! ...
Ve Hoş geldin diyor Önümde yükselen dağdan Bir ses !...
Hoş Geldin !...
Burası -Leyl - Kenti ...
-LeyL- E aşık olanların !... -Leyl-i Gönül den Sevenlerin kenti !... | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:17:22 |
| fiogf49gjkf0d Seyrine asina oldugum sözlerinin akısına kapılmısken düsüncelerim, bir liman karsılar mı yürekten? Ve senin kaleminin ustası gibi yürekli bir isci, bana daha dost olabilir mi? Bilemem. Yine de "gitme" demem. Gidisler gelisler yolları olusturur. Yollar ise herkesi birbirine kavusturur...
Bazen bir kus düser yuvasından. Günlerce düstügü o sıcak yuvasını ararım icimde bir yerlerde. Biri gelir o kus yavrusunun üzerine basar, kus ölür. Kader derler sinirlenirim. Oysa adam kötüdür. Ama yine de adamdır. İcinden ALLAH gülümser iyi insanların gözlerine.
Seni sevdigime hic pisman olmadım. Mutlaka bir bildigi vardır dedim ALLAH ın, seni bana vermiyorsa. Hic yaramazlık yapmadım. Aylarca seni sevmis olmanın gururuyla yasadım. Cünkü seni seviyordum. Bu bana yeterdi. Ama sen de sevdin ya, sag olasın.
seninle aynı sehirde yasamisiz bir zamanlar... bazı seyleri kendim secemedimse de güzeldi...
ayagımın altında ezilen kaldırımlarda biraz önce senin yürüdügünü düsünmek güzeldi... kalabalık
bir caddede birden karsıma cıkman, omuzuma dayanara gecmen, kokunu duyabilmek arzusuyla
daha derin bir nefes almam, geri dönüp bakabilmek icin bahane aramam, arkama döndügümde senin de bana bakıyor olma ihtimalini düsünmem... güzeldi....
bir kere bile dönüp bakamadım oysa... senin de dönüp baktıgını hic sanmıyorum... sehrin kalabalık bir caddesinde kaybolurken gölgelerimiz, birbirine tesadüfen carpması muhtemel iki yabancıydık ...
zaman ayrılıgı ögreten en eski ustamdı... elimde cekic, her gece yüregimin tavında dövdüm gözlerini ...
öyle bakma dedim...öyle bakma...sen baktın ben vurdum...sen baktın ben vurdum... ne kadar cok sevmisim oysa... hic uyumadım... elimde cekic, aklımda gözlerin, sehrimin kimbilir hangi evinde sen...
simdi denizi olmayan bir sehirdeyim... bir sonraki gemiden inmeni bekliyorum... rıhtımı olmayan bir banka oturmusum... incecik bir kar basladı... hala gelmedin... ben kimim ki... gemi, bank, deniz, sehir, rüzgar, cicek... yok ... yok... hic kimseye sırılsıklam asık olmus bir ....
gemiden inmeni bekliyorum inmeyecegini bile bile cünkü sen baska bir gönüle demir atali cok olmustu ben kendimi bir yalana inandirmisim aslinda var olmayan bi yalana senin baslattigin bir yalana sag olasin yarim bu muydu sevda dedikleri ha bumuydu. Neydi sevda sen nesin bumu sevmek hepsi yalanmi istemiyorum ben böyle sevdayi sen sag ol yalanci yarim ha bu arada basin sag olsun ben öldüm yakinda alirsin haberimi ben bittim bu sevda yolunda bu yalanlar altinda...
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2008 Cmt 18:22:28 |
| fiogf49gjkf0d
__________________ | |
| |