ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

fiogf49gjkf0d

fiogf49gjkf0d

---

fiogf49gjkf0d

fiogf49gjkf0d

Doğanın mucizesi: Aromaterapi

Hepimiz masajlarla, arınma kürleriyle ve bitkisel yağlarla pek ilgilenir olduk. Ama bu konuda ne kadar bilinçliyiz? İşte size aromaterapiden faydalanmanız için hiçbir yerde bulamayacağınız bir rehber!

Nedense aromaterapi lafını duyunca insanın tüm kasları gevşiyor... Şöyle bir rahatlıyor, çıplak vücuduna akıtılan yağları düşlüyor, burnuna galipten çiçek kokuları geliyor. Zaten bunu fark eden pazarlamacılar da bu yüzden, şampuandan el losyonuna pek çok ürünü aromaterapik olarak pazarlamaya başladılar. Ancak çok derin bir bilgi ve uzmanlığı gerektiren aromaterepiyi; yani saf yağları ve güçlerini bir kelimeyle sınırlamak çok da doğru değil. Peki, ama aromaterapi tam olarak ne anlama geliyor? Biz, adını son zamanlarda duysak da aromaterapi yani kokunun iyileştirici gücünden yararlanma yöntemi yüzyıllar öncesinden beri biliniyor. Şifa kaynağı olarak bilinen aromaterapide, bitkilerden buharla damıtma ve sıkma yöntemiyle çıkarılan öz yağlar kullanılıyor. Zaten asıl heyecan da burada başlıyor. Bu yağların koku molekülleri burundaki koku reseptörleri tarafından beynimize ulaşıyor, koku hafızamızı etkiliyor ve bizde çeşitli duyguların uyanmasına neden oluyor. Böylece yağların etkisiyle kendimizi daha enerjik, canlı, rahatlamış ve stresten arınmış hissediyoruz. Aromaterapi yağları temel olarak iki şekilde kullanılıyor; cilde sürülüp, cilt tarafından emilmeleri sağlanıyor ya da kokuları teneffüs ediliyor. Aromaterapi uzmanlarının tavsiyesiyse, her iki yöntemi beraber kullanmak. Teneffüs edilen yağ; etkisini 10 dakika içerisinde göstermeye başlıyor. Yağdan yayılan partiküller, solunum yolundan geçiyor ve direkt olarak beynin hafıza ve duyguları kontrol eden bölümünü etkiliyor. Bu da bizim ruh halimizi büyük ölçüde değiştiriyor. Yağları, masajla cilt üzerine sürmekse, cilt tarafından emilmelerini ve kan dolaşımına karışmalarını sağlıyor. Vücut emdiği yağın ihtiyacı kadar olan bölümünü kullanıyor, geri kalan kısmıysa atılıyor. İşte bu nedenle, hamilelerin de aromaterapi yağlarını kullanırken dikkatli olmaları gerekiyor. Çünkü yetişkinler için hiçbir sakıncası olmayan maddeler bebek üzerinde toksik etki yapabiliyor. Uzmanlar, bebek bekleyenleri masajda hamilelere özel hazırlanmış yağlar haricindekileri kullanmamaları konusunda uyarıyor. Bitkilerin kalbi Aromaterapide özyağlar kullanılıyor. Çünkü özyağlar diğer yağlara kıyasla cilt tarafından çok daha kolay ve hızlı bir şekilde emilebiliyor. Öz yağın İngilizce karşılığı ise essential oil ve bu şekilde kullanılıyor. Bitkilerin en güçlü ve aktif özellikleri bitkilerin ilk sıkılışıyla elde edilen yağlarda bulunuyor. Bunlar da saf yağlar olarak tanımlanıyor ve suyla ya da diğer yağlarla karıştırılmadan kullanılmıyorlar. Doğada bulunan hemen hemen tüm bitkiler özyağlara sahip ve aromaterapi uzmanları, aromaterapi seansları sırasında, 400 den fazla bitkiye ait özyağdan yararlanıyor. Yağlar nasıl etki ediyor? Özyağlar genellikle, taşıyıcı yani baz yağlara karıştırılıyor ve öyle kullanılıyorlar. Taşıyıcı yağlar arasında en çok kullanılanlar fındık, susam ve bademyağı. Masajla: Kas ağrılarını ve gerginliği azaltmanın en etkili yolu problemli bölgeye yoğunlaşarak masaj yapmak. Teneffüs: Sıcak suyun içine, bir kağıt mendilin üzerine ya da yastığınıza birkaç damla yağ damlatarak teneffüs edebilirsiniz. Mum ve tütsüler de aynı amaçla kullanılabilir. Banyoda: Şampuanlar, banyo jelleri ve sabunlar aromaterapik özellikli olarak sunulsa da etkileri sınırlı. Ama yine de, aynı anda hem teneffüs edildikleri hem de cilt tarafından emildikleri için iki yönlü etki ediyorlar.

fiogf49gjkf0d

fiogf49gjkf0d

fiogf49gjkf0d

fiogf49gjkf0d

fiogf49gjkf0d

Bir dinin belgelerle ve formalite ile doğrulanması ve bir başkası tarafından onaylanması gerektiğini kesinlikle doğru bulmuyorum. Katolik kilisesince onaylanmış inancın, vaftizle de belgelere geçmesi araya ister istemez bir soğukluk katıyor. İnsan hür iradesiyle, vicdanıyla, ruhuyla istediği dini yaşayabilmelidir. Eşim bir katolik ve ben de bir müslüman olarak katolik kilisesinde evlenmiş biriyim. Evet kolay olmadı bu durum. Eşim dindar biri olmamakla beraber yetiştiği toplum içerisinde alıştığı ve istediği kilise düğünü ile evlenmek istedi ve ben de bunu çok iyi niyetle kabul ettim. O da Allah ın bir dinidir ve saygıda kusur etmem. Ancak düşündüğümüz kadar kolay gerçekleşmedi herşey. İlk olarak muhtarlık gibi çalışan mahalle kilisesinden belgeler doldurmam istendi. Eşimi Katolik olarak kabul edip, onun inancına saygılı olacağıma ve etkilemeyeceğime dair kağıt imzalatıldı ve ayrıca ileri de doğacak çocuğumuzun katolik olarak yetiştirileceğini temin eden bir belge daha imzalamamı istediler. Bunu kesinlikle hoş görmedim ve haklı olarak karşı çıktım, çünkü burada inançtan çok bir pazarlık istendi benden, hakları olmayarak. Buna ancak doğacak çocuğun ebeveyinleri olarak eşim ve ben karar verebiliriz, kilise değil. Biz sadece o çocuğu en iyi şekilde gerekli bilgileri ve inancı vererek yetiştirmekle sorumluyuz. Eğer ileride anne ben Müslümanlığı değil Katolikliği tercih ediyorum derse de hakkıdır,tersini söylerse de özgürdür ve dinde baskı yoktur. Eşim ile aramızda kendimizce karar vererek bu formaliteyi de imzalayarak atlattık.Sonuçta ileride evimize kadar gelip kontrol etmeyecekler diye umuyorum! Ardından talep ettiğimiz mixed wedding i kabul edecek bir kilise aradık. Çoğu kilise dinimi değiştirip vaftiz olmamı ve bir sınava tabi tutulacağımı bildirdi. Ben buna da razı olmadım çünkü söylediğim gibi inancım Allah la benim aramdadır. Tam artık ümidimi kesmişken ve vazgeçmek üzereyken çok anlayışlı davranan ve bana çok saygılı olan ve fransiscan olarak bilinen kiliseden onay aldık. Ben müslüman,eşim katolik olarak nikahımız Barselona da, Merce kilisesinde kıyıldı. En güzeli de rahibin konuşmasına, bugün burada müslümanlar ve hıristiyanlar olarak tek tanrının altında toplandık cümlesiyle başlamasıydı. . Doğru, iyi niyetli önyargısız bir rahibin bu sözleri beni ve düğünümde bulunan ailemi onure etti. O zaman bu çabalarım boşa gitmedi dedim. Böylece hem iki dinin nikahıyla evliliğimiz iki kat güç kazandı. Bu katolik kilisesince kaynaklanan yaşamış olduğum olumsuzlukların inançları yanlış şekilde etkilediğini düşünüyorum. Eşim de çok etkilenmiş olacak ki özeleştitiride çok bulunuyor ve kendi isteğiyle Kuran ı okumuş ve müslümanlığı kendi isteğiyle araştırıp, öğrenmiş ve taktir etmiş bir insan. Hatta müslüman olmak Hz Muhammed in elçiliğine ve Allah ın tekliğine inanmakla başlıyorsa evet o zaman fazlasıyla müslüman. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum:Bu tür olaylar dinin eksikliğinden ya da acımasız olduğundan kaynaklanmıyor, asıl hangi din olursa olsun, bir dini katı bir uygulama olarak insanlara yanlış şekillerde dayatanlar sorun yaratıyor. Barış ve anlayış içinde olmak dileğiyle.

fiogf49gjkf0d