TURK ULUSUNUN CUMHURIYET BAYRAMININ
83. YILDONUMUNU KUTLUYORUM...
ASAGIDA SIZLERE ILETTIGIM ,
ATA NIN 06.MART.1922 DE ,T.B.M.M.de YAPMIS
OLDUGU VE GUNUMUZUN GERCEKLERI ILE ORTUSUEN
SOYLEVINI TEKRAR OKUYARAK UZERINDE DUSUNMEMIZ GEREKLIDIR.
TURK ULUSUNA CUMHURIYETI VE OZGURLUGU ARMAGAN EDEN YUCE ATATURK E VE SILAH ARKADASLARINA RAHMET DILEYEREK BIR KEZ DAHA SUKRANLARIMI SUNUYORUM.
kaptan
TBMM Gizli celse zabitlari (cilt-3)
06 Mart 1922 Mustafa Kemal :
"... Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa nin en önemli devletleri, Türkiye nin zarariyla, Türkiye nin gerilemesiyle ortaya çikmislardir. Bugün bütün dünyayi etkileyen, milletimizin hayatini ve ülkemizi tehdit altinda bulunduran, en güçlü gelismeler, Türkiye nin zarariyla gerçeklesmistir.
Eger güçlü bir Türkiye varligini sürdürseydi, denebilir ki Ingiltere nin bugünkü siyaseti var olmayacakti. Türkiye, Viyana dan sonra Peste ve Belgrat ta yenilmeseydi, Avusturya/Macaristan siyasetinin sözü edilmeyecekti. Fransa, Italya,Almanya da, ayni kaynaktan esinlenerek hayat ve siyasetlerini gelistirmisler ve güçlendirmislerdir."
"... Bir seyin zarariyla, bir seyin yok olmasiyla yükselen seyler, elbette, o seylerden zarar görmüs olani alçaltir. Gerçekten de Avrupa nin bütün ilerlemesine, yükselmesine ve uygarlasmasina karsilik, Türkiye gerilemis, düstükçe düsmüstür. Türkiye yi yok etmeye girisenler, Türkiye nin ortadan kaldirilmasinda çikar ve hayat görenler, zararli olmaktan çikmislar, aralarinda çikarlari paylasarak, birlesmis ve ittifak etmislerdir. Ve bunun sonucu olarak, birçok zekalar, duygular, fikirler, Türkiye nin yok edilmesi noktasinda yogunlastirilmistir. Ve bu yogunlasma, yüzyillar geçtikçe olusan kusaklarda, adeta tahrip edici bir gelenek biçimine dönüsmüstür.
Ve bu gelenegin, Türkiye nin hayatina ve varligina araliksiz uygulanmasi sonucunda, nihayet Türkiye yi islah etmek, Türkiye yi uygarlastirmak gibi birtakim bahanelerle, Türkiye nin iç hayatina, iç yönetimine islemis ve sizmislardir. Böyle elverisli bir zemin hazirlamak güç ve kuvvetini elde etmislerdir."
"...Oysa güç ve kuvvet, Türkiye de ve Türkiye halkinda olan gelisme cevherine, zehirli ve yakici bir sivi katmistir. Bunun etkisi altinda kalarak, milletin en çok da yöneticilerin zihinleri tamamen bozulmustur. Artik durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka Avrupa dan nasihat almak, bütün isleri Avrupa nin emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa dan almak gibi birtakim zihniyetler ortaya çikti.
Oysa hangi istiklal vardir ki yabancilarin nasihatlariyla, yabancilarin planlariyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemistir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkisanlar, zehirli sonuçlarla karsilasmislardir. Iste Türkiye de, bu yanlis zihniyetle sakat olan bazi yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyil, biraz daha çok gerilemis, daha çok düsmüstür."
"...Bu düsüs, bu alçalis, yalniz maddi seylerde olsaydi, hiçbir önemi yoktu. Ne yazik ki Türkiye ve Türk halki, ahlak bakimindan da düsüyor. Durum incelenirse görülür ki, Türkiye Dogu maneviyati yla sona eren bir yol üzerinde bulunuyordu. Dogu yla Bati nin birlestigi yerde bulundugumuz, Bati ya yaklastigimizi zannettigimiz takdirde, asil mayamiz olan Dogu maneviyati indan tamamiyla soyutlaniyoruz.
Hiç süphesizdir ki bu büyük memleketi, bu milleti, çöküntü ve yok olma çikmazina itmekten baska, bir sonuç beklenemez (bundan)." "... Bu düsüsün çikis noktasi korkuyla, aczle baslamistir. Türkiye nin, Türk halkinin nasilsa basina geçmis olan birtakim insanlar, galip düsmanlar karsisinda, susmaya mahkûmmus gibi, Türkiye yi âtil ve çekingen bir halde tutuyorlardi. Memleketin ve milletin çikarlarinin gerektigini yapmakta korkak ve mütereddit idiler.
Türkiye de fikir adamlari, adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardi. Diyorlardi ki "Biz adam degiliz ve olamayiz. Kendi kendimize adam olmamiza ihtimal yoktur." Bizim canimizi, tarihimizi, varligimizi bize düsman olan, düsman oldugundan hiç süphe edilmeyen Avrupalilara, kayitsiz sartsiz birakmak istiyorlardi. Onlar bizi idare etsin diyorlardi."
(Meclis konusmasindan.)
...Bilelim ki, ulusal benligini bilmeyen uluslar, baska uluslara yem olurlar.
|