ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap
Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul
19 Mayıs 2024, Pazar 14:59
ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
Seyrine asina oldugum sözlerinin akısına kapılmısken düsüncelerim* bir liman karsılar mı yürekten? Ve senin kaleminin ustası gibi yürekli bir isci* bana daha dost olabilir mi? Bilemem. Yine de "gitme" demem. Gidisler gelisler yolları olusturur. Yollar ise herkesi birbirine kavusturur...
Bazen bir kus düser yuvasından. Günlerce düstügü o sıcak yuvasını ararım icimde bir yerlerde. Biri gelir o kus yavrusunun üzerine basar* kus ölür. Kader derler sinirlenirim. Oysa adam kötüdür. Ama yine de adamdır. İcinden ALLAH gülümser iyi insanların gözlerine.
Seni sevdigime hic pisman olmadım. Mutlaka bir bildigi vardır dedim ALLAH ın* seni bana vermiyorsa. Hic yaramazlık yapmadım. Aylarca seni sevmis olmanın gururuyla yasadım. Cünkü seni seviyordum. Bu bana yeterdi. Ama sen de sevdin ya* sag olasın.
seninle aynı sehirde yasamisiz bir zamanlar... bazı seyleri kendim secemedimse de güzeldi...
ayagımın altında ezilen kaldırımlarda biraz önce senin yürüdügünü düsünmek güzeldi... kalabalık
bir caddede birden karsıma cıkman* omuzuma dokunarak gecmen* kokunu duyabilmek arzusuyla
daha derin bir nefes almam* geri dönüp bakabilmek icin bahane aramam* arkama döndügümde senin de bana bakıyor olma ihtimalini düsünmem... güzeldi....
bir kere bile dönüp bakamadım oysa... senin de dönüp baktıgını hic sanmıyorum... sehrin kalabalık bir caddesinde kaybolurken gölgelerimiz* birbirine tesadüfen carpması muhtemel iki yabancıydık ...
zaman ayrılıgı ögreten en eski ustamdı... elimde cekic* her gece yüregimin tavında dövdüm gözlerini ...
öyle bakma dedim...öyle bakma...sen baktın ben vurdum...sen baktın ben vurdum... ne kadar cok sevmisim oysa... hic uyumadım... elimde cekic* aklımda gözlerin* sehrimin kimbilir hangi evinde sen...
simdi denizi olmayan bir sehirdeyim... bir sonraki gemiden inmeni bekliyorum... rıhtımı olmayan bir banka oturmusum... incecik bir kar basladı... hala gelmedin... ben kimim ki... gemi* bank* deniz* sehir* rüzgar* cicek... yok ... yok... hic kimseye sırılsıklam asık olmus bir ....
gemiden inmeni bekliyorum inmeyecegini bile bile cünkü sen baska bir gönüle demir atali cok olmustu ben kendimi bir yalana inandirmisim aslinda var olmayan bi yalana senin baslattigin bir yalana sag olasin yarim bu muydu sevda dedikleri ha bumuydu. Neydi sevda sen nesin bumu sevmek hepsi yalanmi istemiyorum ben böyle sevdayi sen sag ol yalanci yarim ha bu arada basin sag olsun ben öldüm yakinda alirsin haberimi ben bittim bu sevda yolunda bu yalanlar altinda...
Bugün bana "bekleme bosuna" dedi Icim titredi.. Sol yanima öyle bir sanci girdiki* O gitti* ben sanki yere yigildim Öylece baka kaldim Demistim iste* korkmustum* son umudumu da harcadim Pinarlar sevinin simdi* size gözyaslarimi ekliyorum Daglar* tepeler beni beklesin Avazim ciktigi kadar haykirmaya geliyorum
Kanim dondu sanki* hareket edemiyorum Ya karsilasirsak biryerlerde? Ya göz göze gelirsek seninle? Ben cekip gitsem en iyisi heralde... Evet* gitmek gerek* Senin olmadigin en ucsuz bucaksiz yerlere..
... Hiç düşündün mü belkiyi Belki* eline en yakışan takı benim elim. Belki de en belli olacak yalan* benim söylediğim... Belki sen ve belki ben... Yoksulluk* kirden rengi tanınmayan bir beyaz tutsaklık... İnsan kendine iltica edebilir mi?
Sevgilim Sana sevgilim diyorum. "Ayrılık da sevdaya dahil çünkü; ayrılanlar hâlâ sevgili" dediği gibi İlhan ın. Sevgilim* sana sevgilim diyorum* bir daha hiç demeyeceğim içindir belki. "Ayrılmamız neyi değiştirecek ayrılık* yüreğimden silip atabilir mi seni?" derdin. Kimbilir... Bu sana son yazışım. Sözcüklere yüklemeye çalıştığım duygularım* beyaz kağıtların keskin kenarlarıyla nasıl da parçalanıyor böyle. İlk kez* yazmak böyle zor* anlatmak* bu kadar olanaksız. İçimde çağıldayan herşeyin* sana doğru aktığını duyup da bunu anlatamamak. Ne acı... Oysa* seni her düşündüğümde* sesim* zamanın ve mekânın olmadığı görünmeyen ince ipeksi bir yolda ilerleyip kulaklarına akmadı mı? Her düşündüğümde seni* yapmam gereken sadece izlemekti. Ruhumun sana akışı* hızlı ama bir o kadar yavaş* delice ama bir o kadar sakin* coşkuyla ama nasıl huzurlu bir çağlamaydı onların hepsi. Hemen duyardın* büyük kalabalıklarda* iki kişilik yalnızlıklarda* ya da gözlerin maviliklere kilitlenmiş. Duyardın... Hâlâ duyuyorsun. Şimdi* şuan seninle konuşurken* ruhunda geziniyorum yine. Baktığın yerden uzaklaşan bakışlarını* o kimselere hissettirmediğin bir anlık dalgınlığı* sadece anın yakaladığı o ince sızıyı... Kapa gözlerini! Sen hep duyacak mısın beni* ben hep anlatacak mıyım bilmiyorum... Ama madem ayrılanlar hâlâ sevgili* ayrılanlar hâlâ sevdalı. Bu ayrılıkta bitmeli... Ayrılık... Ne çok korkardık bu sözcüğe yüklenen anlamdan. Oysa şimdi anlıyorum ki* ayrılığın kendisi değil* ayrılmakmış asıl zor olan. Ayrılmayı başarana kadar yaşanılanlar* o kanatan acıtan korkulu bekleyişler... O kopuşu yaşamak* artık başka biri değil* sen olan o varlığı olduğu yerden çıkarmaya çalışmak* Ağlayarak git artık içimden diyebilmek ama daha derken pişman olup hayır kal ne olur diye yalvarmak... Ne kadar zordu... Öyle içimdeydin ki* seni ordan çıkarmak kendimi paramparça etmek demekti. Ayrılık... O kanlı zafer... Şimdi paylaştığımız işte bu. İçimizde o boşluğun büyük acısı yüzümüzde birbirimizin kanı var hâlâ... Sevgilim* Sevgilim diyorum son kez sana. Bir daha demiyeceğimdendir bu ve bir daha yazmayacağımdan. Ayrılık da bitmeli..