ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

      Peki zuzu diye başlarsan nasıl cevap vermeden durabilirim Aslında forumdan çatışmayı çekişmeyi çok sevmiyorum ama seninle çatışmayacağım. Çünkü Orhan Kemal benim de çok beğendiğim bir öykücüdür. Özellikle lise dönemim de siyasi fikirlerimin oluşmasında ve dar çevremden sıyrılıp benim hayatımın dışında da hayatlar olduğunu keşfetmeme nedendir.Ben hayalperest biriyimdir , o öykülerde de içine dahil oldum kırık hayatların . Klasik yazar olur olmaz onu bilemem ama okumamazlık edemem Orhan Pamuku . Romancılığına söz edemem .cevabımın seni tatmin etmediğini biliyorum. Ancak kim en iyi yazar kavgasında değilim.Bir yazarı beğeniyor olmam diğerlerini reddetmem anlamına gelmiyor. Tşk hoş bir hatırlatma oldu Orhan Kemal .Bu hafta hangi kitapları gözden geçireceğim belli oldu.

                                                    saygılar Zuzuzezezizi

Kimseye atıf değildir sadece Orhan Pamuğu sevmek demek duygusallığın ya da  şövenizmin batağına düşmek demektir...Bir çalışma yapılsa en azından Nobele varıncaya dek Şahsın bir oya gibi işlediği stratejiler bilinse :D sanıyorum nedemek istediğim daha iyi anlaşılırdı...

Neyse Sait Faik desem Lüzumsuz adam desem...Okumak lazım

orhan pamuğu okumanında şovenizm olduğunu duyduk ya daha ne diyim

     Şovenizmi hiç üstüme alınmadım. Alınmam da imkansız. Ancak cevap vermek istediğim nokta strateji ustası olduğu ve iyi bir kurgucu olduğu romanlarında gözüküyor.Bunda kesinlikle hemfikiriz.Beyaz Kale ve Benim Adım Kırmızı bunun en iyi kanıtlarıdır.

                                                          Zuzuzezezizi

bende bikaç şey paylaşiim ama şiddetle tavsiye ittiklerim mutlaka okyun

Göçebe / Stephenie MEYER

 Step. MEYER in twlight serisinden sonra yazdığı bi eser bir ruh ve ruhun bir faniyle aşkından bahsediyor

Ölümsüzlüğün sırrı / Bernard Shaw

Yaradılış ve pskoloJiyle ilgili varoluşun temel sorunlarını anlatıyo diyebilirim 

Yanlızlık kederi /Fazıl SAY

Fazıl say bi müzisyen biliyosunuz Türkiye ` nin en önemli piyanisti ve müziğin içine çeken duygusunu ve bi müzisyenin müziğin nasıl bi duygu olduğunu anlatışını yazıyor kitabında Beethoven , Zeki müren , Aşık Veysel gibi müzisynler de anlatılmş süper bi eser

Şimdiki  önerilerim gerçekten şidetli !!!!

Zero limit /Joe VİTALE

Bu kitap bi nimet değerindedir. Arkadşlar kitap tamamen insanın içi yüzünü ve yaratıldığı anı ve ana rahminden yeni çıktığımız o bölüme gitmeye klavuzluk ediyor.kitabın içeriği Ho`oponopono selfs I dentyti. Bu yöntemle bilinç altın boş oluyor yani tüm kötü anılar beyaz bir uışığa dönüşyor.Dr.ihaleakala Hew Len bu yöntemle bi oda dolusu akıl hastası suçlularını iyileştiriyor. Arkadaşlar bu kitap imkansızı bizlere unutturuyor. Kuantumun ilk maddesi olan neyi nasıl algılarsan öyledir maddesi göze çarpıyopr.

Çekim yasası sırrı /Joe Vitale

Bu kitap yaşam klavuzu diyebiliriz bu da tamamen kuantsan bi bilgi kitabı.Dr Joe Vitalenin 5 basamak tekniğiyle çekim yasasını nasıl kullanabileceğimizi anlatıyo bu kitabı okuduktan sonra imkansız olan hisleriniz tamamen kalkıyor ve istekleriniz ve huzurunuz artıyor sadece istemek ve huzurun önemini anlıyosunuz arkadşlar harika bi kitap 

Daha çok var arkdşlar isteğe göre daha paylaşabilirim istek yoksa boşuna yorulmak istemem                                        

                                                              saygı

Ziyan - Hakan  Günday

HATIRALARINDA YAŞAYANLAR, DONARAK ÖLÜRLER

‘‘Beyaz gövdeli zenci köpeklerimiz var. Adları da var. Ama onlar birer heykel. Çağırınca gelmiyorlar artık. Cennetin kapısını bekliyorlar. Karla karışık toprağa gömülebilmek için kulakları dik donuyorlar! Öyle bir cennet ki, paslı demirin bile ak sakalı var. Bizi saran tel örgüler beyaz angoradan örülmüş. Havası havlamayı bırakmış, ısırıyor. Beyaz ağzı etimizle dolu. Bu yüzden sessiz bir ayaz var. Saçaklardan sarkan mızrak dişleri ensemize saplanmış. Gazete kâğıdı gibi buruşmuş derimizde mor diş izleri, bekliyoruz.
Cennetten kovulmayı. Bembeyazız. Soğuk. Donmak. Çözülmek. Tekrar donmak.
Daha fazla hiçbir şeye gerek yok. Fiilleri çekmeye bile. Herkes kalsın yerinde. Bıraksınlar, yaslansın göğsüm sırtlarına, ılıklaşsın enseleri nefesimle. Yavaş yavaş sokayım dilimi derilerine. Aksın içlerine hayatımın zehri. Yirmi adet mermi. Muhteşem! Hepinizi geberteceğim! Ama hepinizi!’’

aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır.acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım,mecazi mi yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma!

ayrımlar ayrımları doğurur. aşk`ın hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.

başlı başına bir dünyadır

AŞK

ya tam ortasındasındır merkezinde,ya da dışındasındır hasretinde...

Arızalar, aykırılar, anlaşılamayanlar...

Kaygan kanaatliler, ele benzemezler, gelgit akıllılar... `Beni kimse anlamıyoo`cular, kimseyi `anlamıyom`cular... Sürekli `normal taklidi yapmak`tan yorulanlar...

Artık, bazı şeyler eskisi gibi olmayacak!

Arızalar için, arızalara göre, bir arıza tarafından yazılan bu kitap, yeni

bir tavır belirliyor: Arızalarımız bizim kusurumuz değil, kimliğimizdir.

Arıza olmak;

Az seçilen yoldan gitmektir. Ezberi bozuk yaşamaktır. Varlığıyla dünyaya çeşitlilik katmaktır. Normallerin `off-side` çizgisini kayıtsızca ihlal etmektir.

`Arızaları veya `arızalarını` anlamak isteyenler için...

İşte Türkiye`nin ilk kapsamlı `arıza` kitabı!

Kitaptan arıza olmak üzerine aforizmalar:

o Arızalar `birey` halinde, normaller `birlik` halinde yaşarlar.

o Her normalin içinde biraz anormallik, her arızanın içinde biraz normallik bulunur.

o Arıza aklın öteki yüzüdür. Her arızadan bir deha çıkmasa da, her dehadan bir arıza çıkar!

o Arızalı atalarını dinle: `Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine, arıza ol, dünya senin kahrını çeksin!`

o Modern tıp kitapları 365 farklı arıza çeşidi sayıyor.

o Her güne değişik bir arıza! Artık bilgi değil, arıza çağındayız.

o Dünyanın tüm arızaları birleşelim ve sesimizi yükseltelim, terapistlerimizden başka kaybedecek şeyimiz yok!

Ne mutlu arızayım diyene!

Her Gün Öldürüyor Gidişin - Uğur BecerikLi

Birini deli gibi severken, onun bir başkasını tutkuyla sevdiğini bilmek kadar öldürücü bir duygu var mı acaba? Ya da gerçek aşklar hiç ölmez mi?

Suçluyla masum, günahla sevap, doğruyla yanlış, geceyle gündüz iç içe geçti. Duvarlara tırmandıran kıskançlık, uykuları kaçıran hırslar.

Evdeki sesler aşkı fısıldıyor dolunaylı gecelerde. Tutkulu bir aşkla delilik arasındaki sınır gittikçe inceliyor... Ürpertiyor...

"Bir ağaç gibi olacağım. Varlığımı bile hissetmeyeceksin. Öyle sert, sessiz duracağım yanı başında. Ama gölgem hep üzerinde olacak. Sen beni sevmesen de senin hayatını güzelleştirmek için yanı başında dikili duracağım. Hep ayakta olacağım, içimi kurtlar da kemirse, gıkım çıkmayacak. Beni kimse yenemez, kimse bükemez bileğimi. Bir tek bu aşk..