Bazılarınızın ben bunu bılıyordum dıyecegı bazılarının da cok komık bulacagı hatta gulmekten catlayabılecegı fıkraları sızler ıcın derledım.Umarım hosunuza gider...
*temel amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan immigration office alirlar bunu memur sorar : - what s your name sir?(adınız nedır efendım) -temel -surname? (soyadınız) -kaya -sex? (cinsiyet ama temel baska mana da anlar) temel gayet sakin cevaplar - 3 times a week (hafta da 3 kere) memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir... - sir you understood me wrong..i mean male? or female? (efendım benı yanlıs anladınız.Erkek mi kadın mı?) temel yine hic beklemeden cevaplar - doesn t matter(farketmez-sorun degıl)
*bir adam bir gün bir petshopa giriyo kendisine en yakın duran papağanı gösterek -pardon bunun fiyatı nedir diyor -10000$ efendim -neden bu kadar pahalı peki -efendim o 300 tane kelime biliyor biraz uzaktaki papağanı işaret ederek -peki bunun fiyatı nedir -20000$ efendim -peki bu neden pahalı -o aynı kelimeleri hem ingilizce hem türkçe söylüyor onun yanındaki papağanı göstererek -bunun fiyatı nedir -30000$ efendim buda kelimeleri her dilde söylüyor adam biraz daha bakındıktan sonra dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor -bunun fiyatı nedir -100000$ efendim -bunun özelliği nedir -valla bu pek konuşmuyo ama ordaki 3 papağan buna "hocam" diyorlar
*amerika da adamın biri normal işine giderken birden anormal bir trafiğin içine duşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. bi süre sonra yandaki cama birisinin tıkladığını görür ve camı açar. ne var acaba? - teröristler bush u yakaladılar eğer 10 milyon dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmiş. işte onun için, herkesten biraz yardım alıyoruz... - insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak? - valla yaklasık olarak 5 er litre !!!!
*birgun carlsberg, miller, tuborg ve efes pilsen in ba$kanlari barda icmeye gitmi$. garson gelince teker teker soylemi$ler; - ben bi carlsberg aliyim - ben bi buyuk miller istiyorum - ben tuborg icecegim sira efes pilsen in adamina gelince; - ben bir kola aliyim, demi$. garson gidince yanindakiler sorumu$, "yahu sen niye efes istemedin" diye; - kimse bira icmiyordu, ben de size uyayim dedim.. demi$
*kızılderili eczaneye girer: -var bizim büyük şef ama yok bok eczacı bir an düşünür ve şefin kabız olduğuna karar verir..hemen bir
kabız sökücü müsekkin verip gönderir. kızılderili ertesi gün yine gelir: -var bizim büyük şef ama yok bok eczacı hayret eder ama biraz daha kuvvetli bir ilaç verir..ertesi gün yine aynı adam gelir: -var bizim büyük şef ama yine yok bok eczacı sinirlenip en kuvvetlisinden iki kutu verir ve "hepsini içsin" der ertesi gün kızılderili yine gelir: -var bizim büyük bok ama yok şef!!
*bir golf klubunun soyunma odasinda bir suru adam giyiniyormus. ortada duran bir cep telefonu calmis, yakinindaki bir adam hands-free konusma dugmesine basmis ve giyinirken konusmaya baslamis. adam: alo kadin: merhaba sekerim, kulupte misin? adam: evet. kadin: ay ben burda supper bir deri ceket gordum. 1000 dolarcik. alabilir miyim? adam: oluur, madem cok sevdin, al tabii. kadin: aslinda buradan once de galeriye ugradim. 2004 modelleri gelmis, tam istedigim renkte birini buldum. adam: ne kadar? kadin: 60 000 dolarcik. adam: o parayi vereceksem butun aksesuarlarini isterim ama... kadin:yasasinnn! bi sey daha var: gecen sene begendigimiz ev yine satilik ve 450 000 dolar istiyorlar. adam: tamam, ama 420 000 dolardan fazla verme sakin. kadin: oldu sekerim. sonra gorusuruz. seni seviyorum. adam: ben de seni...gorusuruz.
adam telefonu kapatip afallamis sekilde onu seyreden topluluga doner ve sorar: "bu telefon kimin, bilen var mi?"
*amerika da zencinin biri pasaportunu kaybetmis. tam da turkiye ye tatile gidecegi gun. aksilik bu ya... uçagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi ?!.. hemen almis yerden, bir bakmis ki leanardo di caprio nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis. çikarmis leonardo nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis.. uçmus türkiye ye. atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis.. kim olabilir memur.. tabi ki temel... :-) almis pasaportu eline temel adamin ismine bakmis : leonardo di caprio", fotografa bakmis, bir zenci. adama bakmis ayni zenci... bir kaç saskin bakistan sonra temel obur masaya seslenmis, ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?"
*adamin biri issiz bir adaya duser, birden calilarin arkasinda kazanin etrafinda dans eden yerlileri gorur. - aha simdi b..ku yedik! der. o anda yaninda en ak sakallisindan bir dede belirir: - dur evlat, daha b..ku yemedin. der - al su ta$i, su suslu koltukta oturan adamin kafasina tum gucunle at. bizim adam dedenin dedigini yapar, kabile reisinin basina tasi atinca dans eden butun yerliler bi anda buna dogru doner. ve ak sakalli dede finali yapar: - aha evlat! simdi b..ku yedin.
*bir adam hep aynı barda bira içiyormuş ama, 40 cent olan ücreti hep birer sentlik tek sütun halinde dizer, barmen de parayı tam alacakken elinin bir hareketiyle yere dağıtır, barmeni parayı toplamak zorunda bırakarak sinir edermiş. yine bir gün adam iki bira içmiş, parayı da 1 dolarlık banknot olarak vermiş. barmen para üstü olan 20 centi üst üste dizmiş, adam parasını tam alacakken sütuna vurmuş ve paralar yere yuvarlanmış. adam bir paralara, bir barmene bakmış, ve cebinden 20 cent bozuk çıkarıp yere atmış "ver bir bira daha..."
*adamın biri bara girer ve barmene seslenip konuşmaya başlar..
adam- sana bir teklifim var barmen- duyalım bakalım.. a- senle 500$a bahse girerim barın arkasındaki ikinci raftaki boş bardağa buradan bir damla taşırmadan işeyebilirim.. b-zuhaha tamam kabul..
adam bardak dışındaki her yere işer.. özellikle barmenin üzerine ve sırıtarak işini bitirir ve barmene bakar..
b- pekala üstüm başım rezil oldu ama şu 500$ papeli görelim.. a- al! sırıtmaya devam ederek parayı bara koyar b- sen neye gülüyorsun lan denyo 500$ kaybettin! a- hayır! ben şu köşede bilardo oyanayan adamlarla 1000$ına bahse girdim, senin ve barının her tarafına işeyebileceğime ve senin bundan memnun bile olabileceğine!!!
*kucuk ali okula basladigindan beri her gun ogretmeni aysel e gidip ; "efendim beni yanlis sinifa koydunuz. benim yerim birinci sinif degil. ablam ucuncu sinifta ama ben en az onun kadar akilliyim. hic olmazsa beni ucuncu sinifa alin" diye sikayet edermis.
bundan sikilan aysel ogretmen bir sabah ali yi kaptigi gibi okul mudurune goturmus ve hadiseyi anlatmis. okul muduru "peki " demis "bu cocugu bir imtihan edelim, eger yeri ucuncu sinifsa o sinifa sokalim" ve sormaya baslamis, "iki kere iki ? " ali hemen "dort" diye cevap vermis. "sekiz kere dokuz?" ali "yetmis iki" demis. "kac mevsim var?" ali "dort" demis.
sinif hocasi mudure "musade ederseniz ben de birkac sual sorayim" demis ve sormus ; "soyle bakalim ineklerde dort tane ama ben de iki tane var, bu nedir?" ali "ayak " demis. aysel ogretmen sormus "peki senin pantalonunda olup da benim pantalonumda olmayan nedir ?" ali hemen " cep " demis.
bunun uzerine mudur aysel ogretmen e donmus ve "hocam" demis "bu cocugu uc degil besinci sinifa koyalim, cunku son iki suale ben dogru cevap veremedim ama o verdi".
|