ADAM : Çorabım nerede?
KADIN : Bilmiyorum, hiç aramadı. ADAM : Kusura bakma sevgilim, ben çıplak ayakla hiçbir espiriye gülemiyorum.
KADIN : O zaman çorabını giy, zira ben espiri yapmaya devam edeceğim. ADAM : Bulabilsem giyeceğim.
KADIN : O halde çorabını bulunca haber ver ADAM : Son kez soruyorum, çorabım nerede?
KADIN : Hayatım çorabını rehin almışım gibi davranma. Ne bileyim ben. Aynı evde yaşamaya başladığımızdan beri sen hep bu soruyu sorarsın ve ben hep aynı yanıtı veririm: Çoraplarının takipçisi değilim. ADAM : Ama ben değişik bir yanıt alma umudumu umutsuzca sürdürüyorum.
KADIN : Çoraplarını birbirine sokup top yaptıktan sonra evin en ücra köşesine atmaktan vazgeçsen daha iyi değil mi? ADAM : Lütfen şu çorap brifingine bir son verebilir misin ?
KADIN : Bu telaşının sebebi nedir acaba ? ADAM : Geç kaldım.
KADIN : Nereye? ADAM : Gitmem gereken yere.
KADIN : Neresi orası? ADAM : Bilmiyorum.
KADIN : Bilmediğin bir yere nasıl gideceksin ? ADAM : Tarif üzerine.
KADIN : Can… ADAM : Efendim ?
KADIN : Ne oluyor? ADAM : Yok bişey, çorapsızım ve geç kaldım hepsi bu.
KADIN : Kiminle buluşucaksın ? ADAM : Bilmiyorum.
KADIN : Bilmediğin bir yerde tanıamdığın birisiyle buluşmaya gidiyorsun ? ADAM : Evet. Ayrıca çorabımın nerede olduğunu bilmiyorum. Bugün hiçbişey bilmiyorum.
KADIN : Canııımmm, sinirlenmeye başlamamın senin için bir sakıncası varmı ? ADAM : Hayır yok, zaten ben de sinirliyim.
KADIN : Nereye gidiyorsun be adam?! ADAM : Bir okurumla buluşacağım. Beyoğlu’nda bir cafede.
KADIN : Okurunla ha ? Bir tahminde bulunmak istiyorum izninle, bu bir KADIN değil mi ? ADAM : Bilmiyorum.
KADIN : Bir şeyi de bil be ADAM!? ADAM : Bana ikinci kez "be ADAM" dedin. İstersen üçüncü hakkını kullanma!
KADIN : O zaman sen de biraz daha açıklayıcı konuşmaya başla istersen. Mesela bu okurunun adı ne ? ADAM : Nurten.
KADIN : Adı Nurten ama, sen KADIN olup olmadığını bilmiyorsun? ADAM : Canım sadece isimden bunu anlayamazsın ki. Benim bir arkadaşım vardı mesela, ismi Gülten’di.
KADIN : Ve erkekti öyle mi? ADAM : Hayır, kadındı ama bir sürü erkek adaşının olduğundan söz etmişti….
KADIN : Can ! Sabrımın sınırını merak ediyorsan hemen seni aydınlatıyım, tam ordayız. Yani bir adım daha atarsan sınırdışı olacaksın haberin olsun! Nerede tanıştınız bu kadınla ? ADAM : Henüz tanışmadık, tanışmaya gidiyorum işte.
KADIN : İyi de tanışma isteğini bir şekilde belli etmiş olmalı değil mi ? Yoksa sen hiç bilmediğin birinin seninle tanışmak istediğini nerden bileceksin ? ADAM : Bu kız ya da erkek, her neyse bana sürekli mail gönderiyordu ve hep tanışma isteğini dile getiriyordu, sonunda ben de tamam buluşalım dedim… Olay bundan ibaret . KADIN : …..Güzelll. ADA M : ………………
KADIN : Bir cafede ha ? ADAM : Evet.
KADIN : Hoş bir kahve kokusu … Beyoğlu’nda olduğuna göre, entelektüel bir hava… Belki uzaktan duyulan bi pipo aroması… Dipten gelen enstrümantal bir etnik müzik… Ve bir yazarla bir okurun tadına doyulmaz edebiyat sohbeti. ADAM : Çok güzel anlattın, bir tek şey dışında çorapsız bir yazarla bir okurun sohbeti .
KADIN : Akşam da bir bara gidersiniz herhalde. ADAM : Saçmalama.
KADIN : Ne var bunda canım? Daha Nurten’in kadın olup olmadığı bile belli değil. ADAM : … Başka temiz çorap da yok, Allah kahretsin.
KADIN : Canım bu kadar sıkı giyinmene gerek yok zaten. Belki de yakında soyunacaksın. ADAM : Nasıl yani?
KADIN : Nurten kadınsa yani ! ADAM : Biraz abartmıyor musun ?
KADIN : Sevgilim eğer uygun bir bulamazsanız buraya getir, ben anneme giderim ne olcak ? ADAM : Karıcığım ben bir yazarım ve bir okurum benimle şahsen tanışmak için yoğun bir çaba harcadı. Ben de sonunda tanışmayı kabul ettim, bütün mesele bundan ibaret; lütfen bilimkurgu hikayeleri anlatma.
KADIN : Tabi canım tabi…. O yüzden bir saattir gözünün önündeki çorapları görmüyor ve boncuk boncuk terliyosun.
|