fiogf49gjkf0d
SUSMAK SUS(A)MAK
Nasıl derdim “seviyorum” diye
O zaman bırakabilir miydin beni?
Ya ben...
Ya ben bir kere elini tutsam;
bir daha ısınabilir miydim?...
Susmamın, sana olan susamışlığımı her gün biraz daha arttırdığı aşikâr. Ama olmuyor işte…Benim payıma, aşkın zor yükü binmiş.Bütün susamışlığıma rağmen “susmalıyım…”
Konuşmak; kuruyan dudağıma ıslaklık; yanan yüreğimi söndürecek çağlayan olabilir.
Buna rağmen susmalıyım…
Konuşmak; sendeki ateşe benzin dökmek olur.Bendeki yangınla sendeki ateşin önüne kim geçecek o zaman?...
Söndürülmesi imkansız bir yangın en sonunda seni de beni de yakar. Ben seni, yanmana izin vermeyecek kadar çok seviyorum.
Yüreğimin derinliklerine gömdüm seni. Üstünü örttüm çiçeklerle. Suskunluğum çaresizliğin eseri. Kalbim müebbet sürgün İçime yağan gözyaşı bulutları dinecek gibi değil.
Bak senden bahsedince hararet sardı dört bir yanımı
Susuzluğu yaşıyorum sensizliğimde. Bekliyorum özlemle ölüm döşeğinde;
Dudağımı ıslatan bir damla Zemzem olacağın günü.
cangüzeli |
fiogf49gjkf0d Yalnızlığı Yalnızlığa Anlattım Gecelerimde
‘’Yalnızlığını anlat bana… ‘’
Aldım elime kalemi, boş bir sayfa buldum sen’li yazılarımın arasında… Yalnızlığı beklemeye koyuldum, beyaz düşlerime esir olan karanlık odamda… Geldi, sensizliğin çarpıcı boşluğunda.. Nefesim daraldı, yuttum içimde her ne varsa… Dört duvar dillendi sessizliğimden !
Sustu yakarışlar… Taştı sessizlik içimden… Kelimeleri karanlığa bıraktım hissedilebildiğince ! Ben konuştum, ‘o’ dinledi… Ansızın, sustum… Sessizliğini dinledim.. Dinledikçe, Sevdim sonu çığlık olan yalnızlığı..
Sarıldım kuytu gecelerde birtek o’na…! Ne bir şikayet ne bir bıkkınlık.. Sevdim gecelerimde, adı yalnızlık olan, sessiz çağrını… O’na rehin bıraktım ruhumun derinliklerini..
Yine yalnızlığa alabildiğine konuştuğum bir gecede, Hayallerim düştü gözlerimden birer birer.. Yüreğimi gördüm karanlığın en ücra köşesinde.. Lime lime oldu gözlerimin önünde.. Tutamadım.. Yetişemedim yüreğime !
İşte o gece, yalnızlığa yakardım sayfalarca.. Ben konuştum.. Yine ‘O’ dinledi..
Öyle sessizdi ki.. İsyana meyilli sorularıma, cevap olamadı yalnızlığım.. O sustukça, ben haykırdım çaresizce.. Olmadı.. Sensizliğe çare olamadı…
Duvarlarım yıkıldı benliğimin üzerine.. Nefesim daraldı, bu kez acıyla… Yutkundum, her kelimeyi yüreğime batırırcasına ! Sebebim oldu, her hecesi yüreğimi yakan kelime…
Yalnızlığı, yalnızlığa anlattım gecelerimde...
Pabucu dama atılmış hayallerime ağladım karanlığın yaralayıcı boşluğunda …
Kaçtım…
Baktım… Geriye dönüp baktığımda yitik bir kentin kayıp bir düş’ü oldum… düşlerimin griliğinde kendime baktım.. sisli ve yağmurlu bir havada İstanbul’a bakar gibi baktım…
Saklandım… Tüm kelimelerimi yanıma alıp saklandım.. cümlelerimin beni terk etmesine izin verdim… kilitli bir kapının ardında herkesten ve her şeyden saklandım…
Islandım… Yağan yağmurlar altında şemsiyesiz saatlerce dolaştım… ıslandım… yağmurla birlikte yağdım avuçlarına… yağmurla ıslandım…
Sustum… Tüm şiirleri, şarkıları sözsüz bestesiz bıraktım… cümlelerimi anlamsız, kelimelerimi çırılçıplak yalnız bıraktım… sustum…
Döndüm.. Buz tutmuş düşlerim, yaban kalmış gülümseyişlerimle… eksik kalan günlerimle yaşanmamış yarınlarıma döndüm…
Kaçarken baktığımda saklanan benliğimin yağmurda ıslanışını susmaların ardından gördüm… ve dünüme bu günüme yarınıma döndüm….
‘Gece’ bile fazla bu akşam bana…Öyle siyah, öyle alacalı ki karanlık..Uyumak istiyorum, alabildiğine..Kapatıyorum gözlerimi, sen oluyorsun uykularım..Açıyorum gözlerimi, yalnızlığa kapılıyor düşüncelerim…Anlamsızlığımla eş değer oluyorsun aniden…
Gidişini seyrediyorum, anılarımın arasından…Tozlanmış duyguları temizliyorum, kelime kelime..İçim acıyor, derinden…Gülüşünü anımsıyorum…İçim burkuluyor… Sensizliğe alıştırırken günlerimi, şimdi ne gerek vardı ki sana ? Düşüncene bile tahammülü yok yüreğimin.. Silebilsem yüzünü, gözlerimden…
Ne acı…Seni hiç unut(a)mamışım ki ben…Eskiyen eşyalarım arasına saklamışım yaşanmışlıkları…Ertelemişim sensizliği bile bile…
Şimdi…Ne şarkılar, ne satırlar dolusu cümleler..Hiçbiri iyi gelmiyor sensizliğime..Belki, çığlıklarımı susturmasam, ağlasam yağmur misali damla damla…Kimbilir, unutulursun belki ozaman…
O an, duygularıma baş kaldırıyorum…Bakıyorum gökyüzüne, bırakıyorum çığlıklarımı yıldızlara doğru… Atıyorum seni özleyen her bir parçamı…Yüreğimi arındırıyorum fazlalıklardan… Bu kadar kolay olmamalı…İçimdeki ses, seni çağırıyor her darbemde…
Durmuyorum…Parçalıyorum seni…Kanıyor her bir yanım...
Ya ‘o’ susacak, ya ‘ben’ …
|