ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 17:20:37 |
| fiogf49gjkf0d | |
xxxHazanimxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 17:44:23 |
| fiogf49gjkf0d O’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz... Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin... O’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain... sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O’ndan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa, ve O, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa... dünyanın en güzel yeri O’nun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse... hayat O’nunla güzel ve onsuz müptezelse... elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, O’nun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar... her şiirde anlatılan O’ysa... her filmin kahramanı O... her roman O’ndan söz ediyor, her çiçek O’nu açıyorsa... bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa, iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa... iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa... eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire O’nu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız... mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi O’na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız... kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü... özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu... hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız... O’nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse... ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse... gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de; bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O’nun yüzü suyu hürmetine... uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa... dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız... kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim... gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa... Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla... ...o halde bugün sizin gününüz!.. "Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz. | |
xxxHazanimxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 17:46:43 |
| fiogf49gjkf0d
Bizim ak sakallı ihtiyar yine çıkageldi dün... Her sene geldiği gün... aynı saatte... Aculdu. Telaş içinde konuştu benle...
Dedim: "Hayrola acelen ne?"
"Acelem yok" dedi, "Ben her zamanki tempomdayım, ama sana hızlı gibi gelmeye başladım"
"Dönüp bakıyorum da, amma yol katetmişiz seninle" dedim, "Nasıl geçtik onca yoldan anlayamadım."
Güldü: "Başta anlayamaz insan” dedi, "... anladığında da çok geç olur” "Tempona ayak uydurmak zor"dedim, "Boyuna koşturuyorsun. Biz uykudayken bile durup dilenmiyorsun. Sen hızla ilerlerken, biz geriliyoruz mütemadiyen... Koşarken yıpratıyorsun bizi... Kesiyorsun nefesimizi... Acelen ne? Ağır ol biraz...! Hiç geri dönüp bakmaz mısın? Yarını takmaz mısın? Oturup soluklanmaz mısın?"
Çok görüp geçirmiş ihsanlara mahsus bir merhametle baktı gözleri...
Hakim, sakin ve mutedil... dinledi öfkemi...
* * *
"İnsafsız, duraksız, fasılasız aktın.
Ardında binlerce yitik düş, kırık hayal bıraktın. Direndik sana karşı... Ezberledik, geçmiş, gelecek, geniş hallerini... şimdiki halimize derman olur diye... Oysa senin halin değil, bizimkiydi değişen...
Fotoğraflarda durdurmaya, albümlere hapsetmeye çalıştık seni... Ziyan etmemeye çalıştık hiçbir saniyeni... Koştuk panik içinde... düşe kalka, ağlaya sızlaya, oynaya güle... Yarıştık seninle... Kazandım sananların tacı, bir perçem ak olup düştü başlarına... Çaresiz, barıştık seninle... Lakin gün oldu, isyan ettik, herkese ayrı işleyen adaletine..."
Kızdı bu lafa ihtiyar... Diklendi: "-Aynı hızda yürürüm ben hep, ayrıcalık tanımam kimseye..." diye kestirip artı. "Krallar bile dayanamadı hızıma..." "-Hadi canım" dedim.“Kimine alabildiğine cömertsin, kimine gelince kör olası bir cimri... kum saatin akar deli gibi..."
"- Ben değilim müsebbibi..." diyecek oldu... Fırsat vermedim savunmasına...
"- Gerçekten adilsen eğer, söylesene niye en mutlu olduğumuz an ışıktan hızlısın.... acı çektiğimizde kaplumbağadan yavaş...?"
* * *
"- Anlaşıldı mesele..." dedi. "iyisi mi ben sana bir yardımcımı yollayayım. Sabır dır adı... Merhemidir yarattığım tahribatın..."
Omuz silktim:
"Ben sabır istemiyorum, rehaveti özlüyorum" dedim. "Senin o tükenmez gibi göründüğün, hesaba gelmediğin halini, eski aheste akışını, günün bir türlü batmak bilmediği o sohbeti bol yaz akşamlarını, o dolunayda yıldız yıldız gülümseyen uzun lacivert geceleri, salkım saçak güneş altında ışıkla özgürce seviştiğimiz nihayetsiz ve meşakkatsiz günleri, bahçede öğle uykularında saçımı okşayan şefkatli eli, babamın itinayla kurduğu saatten evinden geniş aralıklarla kafasını çıkarıp neşeyle guguklayan kuşun mesut, müjdeli sesini özlüyorum..."
"- Seni anladım" dedi ak saçlı ihtiyar, "yapabileceğim tek iyiliği yaptım sanıyordum. Hafızanı körelttim diye biliyordum. Sabra sığınmıyorsan, unutmaktır en iyisi..."
** *
Oysa ben, her daim sabırsız ve aslında harfiyen hatırlayarak, dünün bol vakitlerini, doyumsuz sohbetlerini, telaşsız saatlerini, saadeti hüzünle yoğurarak geçtim ihtiyar adamın süzgecinden...
Ben, onu gemleyemedim, o demledi beni... Olgunlaştım; basarak üzerine birikmiş bütün yırtık takvim yapraklarının, yıllar yılı aynı çemberde dolanmaktan başı dönmüş akrep ve yelkovanların, o incecik delikten biteviye süzülmüş kumların, evine gire çıka ötmekten sesi kısılmış yorgun guguk kuşlarının, batmış onca güneşin, parıldamış bunca ay ışığının, hilalin ve fecrin, uğruna savaşılmış dostların, birbirine karışarak yanıp sönen kahkahalarla gözyaşlarının, yazılmış, yazılamamış bunca satırın, tutulmuş tutulamamış onca sözün, dediklerimin, diyemediklerimin, bir an önce bitmesini istediğim, hiç bitmesin diye dualar ettiğim anların, koşuda çabuk yorulanların ya da koşmaya hiç niyeti olmayanların... sevaplarımın, günahlarımın, hatalarımın...
... süzüldüm imbiğinden...
* * *
"- Geç... istediğin gibi seç... ister ağır aksak, ister koşar adım" dedim bizim ihtiyara...
"Bu dönüşü olmayan yolculukta ya gideriz, ya gitmeyiz bir bu kadar daha..."
"- Yanılıyorsun dostum" dedi ihtiyar, "... kalıcıyım ben..., asıl sensin geçen..."
Sonra, sesindeki yakıcılığın farkına vararak belki, kulunuzu teselliye girişti: "- Sana hazırladığım sürprize bak: Doğum günündü dün; babalar günü yarın. Babanın oğluydun dün; oğlunun babasısın bugün... Hayat, kıymetini bilirsen, nihayetsiz bir düğün..."
Dedi ve uzaklaştı: Çevirirken bir kez daha kum saatini baş aşağı... şükranla adını fısıldadım ardından...
"Zaman..!" | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 20:59:57 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
| |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 21:01:25 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Yalnız kaldıysan , kalkıp pencerenden bir bak Güneş açmış mı , yağmur düşmüş mü Dön bak dünyaya
Herkes gitmişse , sakince arkana dön bir bak Dostun kalmış mı , aşkın solmuş mu Dön bak dünyaya , dön bak dünyaya
Bir sonbahar kadar yalnız , bir kış kadar savunmasız Ya da ilkbaharsan , yolun başındaysan
Asla vazgeçme , kalkıp da pencerenden bir bak Güneş açmış mı , yağmur düşmüş mü Dön bak dünyaya
PİNHANİ | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 21:03:12 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Hayat ne tatliymissin meger, bilinmiyor yasanirken Ölüm aci gerçeksin tamam, bana neden bukadar erken Doymadim sevdalara doymadim yasamaya doymadim askima doymadim oooooof Saçinin teli kaldi gözünün izi kaldi mutluluk sözü kaldi içerimde Söylemeyin bilmesin askima, dayanamaz böylesi aciya Uzakta deyin, dönecek deyin, öldügümü söylemeyin Uzakta deyin, dönecek deyin, yüregini titretmeyin
Dün gece, seni gördum rüyamda, kaybodul karanliklarda Yanginla, uyandim koynunda, seni ardimda birakmak varya Doymadim sevdalara doymadim yasamaya doymadim askima doymadim oooooof Saçini teli kaldi gözünün izi kaldi mutluluk sözü kaldi içerimde Söylemeyin bilmesin askima, dayanamaz böylesi aciya Uzakta deyin, dönecek deyin, öldügünü söylemeyin Uzakta deyin, dönecek deyin, yüregimi titretmeyin
Söylemeyin bilmesin askima, dayanamaz böylesi aciya Uzakta deyin, dönecek deyin, öldügümü söylemeyin Uzakta deyin, dönecek deyin, yüregini titretmeyin
Mikael & Demet Tuncer | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 21:04:47 |
| fiogf49gjkf0d
Söyle kaç yaşındasın Dertlerin başındasın İstisnasız her an Geçmişi özlüyorsan
Bilmem kaç yaşındasın Gözleri yaşlardasın İstisnasız her an Yarını düşlüyorsan
Yolculuk nereye Neler uğruna ölmeye Dört yalnızlıkla bir doğruyu götürmeye
Hadi durma ağla,ağla Yaşlar kurur zamanla,ağla Böyle kahpedir dünya Son bulur kollarında
Hadi durma ağla,ağla Yüzünü ıslatmasan da ağla Belki hepsi bir ruya Son bulur kollarında
Söyle kaç yaşındasın Herkes kadar yalnız mısın ? İnce ince titremen Soğuktan mı sanırsın ?
Bilmem kaç yaşındasın Herşeyin farkındasın Acılar biriktirip Damla damla harcarsın
Yolculuk nereye Kimler uğruna ölmeye Dört yalnızlıkla bir doğruyu götürmeye
Hadi durma ağla,ağla Yaşlar kurur zamanla,ağla Böyle kahpedir dünya Son bulur kollarında
Hadi durma ağla,ağla Yüzünü ıslatmasan da ağla Belki hepsi bir ruya Son bulur kollarında
gripin
| |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 21:28:45 |
| fiogf49gjkf0d
üçüncü resim ayrı ayrıydı duzenledım iç içe koydum yani
Güneşin ufka deydiği yer Oraya git ama yıne gel Döneceksin diye söz ver
Böylesi hepsinden güzel Git özlet kendini yine gel Döneceksin diye söz ver
Dinle uzaktan çalan şarkı hicazdan Yaktık seninle biz bir yangını yeni baştan
Dinle uzaktan Küllerin arasından Madem hersey biter Yine başlar yeni baştan
Bana ne olur ellerini ver Gideceksin ama yine gel Döneceksin diye söz ver
Yüksek sadakat | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 21:29:50 |
| fiogf49gjkf0d
Akamayan sözlerini
Buz kesmiş gözlerini
Acımasızca üstüme
Salıyorsun susuyorsun
Yağamayan yağmur gibi
Uğuldayan sessizliği
Hatıranın hatırına
Bozmuyorsun susuyorsun
Her güzel şey biter deyip, çağırdığın bu matemin,
İki yorgun şahidiyiz, ağırlıyoruz biz bizi,
Her güzel şey biter deyip, çağırdığın bu matemin,
İki yorgun şahidiyiz, uğurluyoruz biz bizi
Susar bu dil susar evet tadım bitti, solar bu yüz solar evet adın bitti
Akmaz ki kan donar evet acım dindi
Bana seni inandıran bir iz gerek, bana bizi inandıran bir iz gerek
Hande YENER
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Ağu.2007 Çar 21:33:22 |
| fiogf49gjkf0d
| |
| |