Ne ağzımızdan çıkanı duyar kulağımız o an, ne karşımızdakinin söylediklerinin bir anlamı vardır. Öfkeden ya da neşeden o denli deliye dönmüşüzdür ki, mantığımıza uğramadan geçer yanımızdan zaman.
Bir anlık heyecan taşmasında kırdığınız kalpler de, sonsuza dek kırılmış olarak kalacaktır, sözcükler size affedildiğinizi söylese de.
İster bir gün geçsin aradan, isterse binlerce gün. O kalp, kırılmıştır bir kere…
Zamanın da önemi yoktur bence;
O yüzden, heyecanlarımızı dizginlemenin adı soğukkanlılık olmuştur ya. Damarlarımızda akan kan ne kadar yavaş olursa, duygularımızın coşkusuyla atılacak yanlış adımlarımız da az olacaktır o oranda. Böylece tabi, azalacaktır pişmanlıklarımız da…
|