ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
23 Mayıs 2024, Perşembe 15:08   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  OzmmQ> Forum Başlıkları
    OzmmQtarafından açılmış Toplam 16 Forum Başlığı var
<<1 2>>


OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >...
  30.Oca.2013 Çar 00:28:32
mutsuzum depresyondayim kotuyum oyle iste..


OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Öneriler >Ramazan CChadırı mı Acaba?
  12.Ağu.2010 Per 18:51:37

Dün akşam bulundum ve gerçekten çok eğlenceliydi. Güzel bir fikir ve büyük emek var ortada. Belki de bir sohbet sitesinde bunu umursamamalıyım ama elimde değil söylemeden geçmeyeceğim. :)

Site içerisinde genelde Türkçeye önem veriliyor.Yazılar büyük harfle başlıyor,cümle sonunda nokta da unutulmuyor. Forumda Türkçe için açılmış bilmem kaç tane başlık var. Yalnız ben bu Ramazan CChadırı`nı anlamadım. İki türlü seçenek olabileceğini düşünüyorum..Ramazan CC Hadırı ve Ramazan CC Chadırı. 1.ihtimalde hadır ne demek diye TDKya baktım ve bir sonuca ulaşamadım. İkinci ihtimalde sanırım gökten bir "h" harfi düşmüş ve çadırda ki "ç" ve "a" yı birbirinden ayırmış.

Bir ihtimal daha var. :) Belki Ramazan CC Çadırı`dır.

Sonuç olarak Türkçeye gereken özenin gösterilerek gerekli düzeltmenin yapılmasını istiyorum.



OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Sıkıldım..
  3.Ağu.2010 Sal 01:25:50
Benim gibi canı acayip sıkılan var mı?


OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Zeka Oyunu
  31.Tem.2010 Cmt 23:50:26

hadibakalım

 



OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Doktorcuk
  24.Tem.2010 Cmt 20:02:24
Memleketimin devlet hastaneleri doktorlarının içler acısı vaziyetini,vurdumduymaz tavırlarını bugün öğrenmiş bulunmaktayım..Annem hasta,39.6 ateş,üşüme,mide bulantısı,karın ağrısı şikayetleri ile acile gittik.. Bir tane yeni mezun olduğunu düşündüğüm "doktor" sıfatına layık olmayan bir doktor adayı diyeyim,tansiyonunu ölçtü..Şekerine baktı..Ateşi için iğne yaptı..sizi 10 dk sonra göndeririz dedi.. Ya hu insan bir röntgen çeker,kana bakar..Yok,yok,yok..Hiçbir şey yok..Televizyon izlemeye gitti..Bir tanesi de facebookta oyun oynuyordu..Bir sürü şey sordum,ettim,biz burda bu kadarını yapabiliyoruz,pazartesi polikliniğe gidin dedi..Sinir küplerine bindim,çıldırmak üzereydim..Pazartesi o hastanenin başhekimine gidip,acil doktorlarının nasıl ilgilenmediklerini bir bir anlatacağım.. Adam resmen salladı.. 2de ilaç yazdı..Doktor olmuş ya..Yemin ederim doktor olup o adamla tekrar yüzleşeceğim..


OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >4 bin yıl önce beyin ameliyatı yapıldı
  23.Tem.2010 Cum 18:56:02
4 bin yıl önce beyin ameliyatı
Yaklaşık 4 bin yıl önce, kafatası açılarak, beyin zarı iltihabı operasyonu yapıldığı tespit edildi.
Güncelleme:23 Temmuz 2010 15:55
KAYSERİ (A.A) - Kayseri-Sivas karayolu üzerindeki Kültepe Höyüğü`nde yapılan kazılarda bulunan Asurlu bir tüccara ait iskeletin incelemesi sonucu, yaklaşık 4 bin yıl önce, kafatası açılarak, beyin zarı iltihabı operasyonu yapıldığı tespit edildi.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, 1948 yılından beri arkeolojik kazıların devam ettiği Kültepe-Kaniş Karum kazı alanında, 2010 yılı kazılarının Kaniş bölgesinde başladığını, kazının ilk gününde ise çok önemli bir mezar bulduklarını söyledi.

Kulakoğlu, mezarı dikkatli bir şekilde kazdıklarını, kazıda Asurlu bir erkek tüccara ait kemikler ile silah ve özel eşyalarını bulduklarını belirterek, şunları söyledi:

``Kaniş tepesinde kazılara başladığımız ilk gün, daha doğrusu temizlik çalışmaları sırasında bir mezar bulduk. Koloni çağına ait 4 bin yıllık mezarda, olasılıkla Asurlu bir erkek tüccara ait olduğu tespit edilen iskeletlerin yanında, tüccarın özel eşyaları ve silah olarak kullandığı mızrak ve baltası da bulundu. İskeletin kafa tasında kazı heyetimizdeki antropologların yaptığı incelemede Asurlu tüccarın ölmeden daha önce başarılı bir beyin ameliyatı geçirdiği ve iyileştikten sonra hayatını kaybettiğini tespit ettiler. Bu yıl kazılara moralimiz yüksek başlıyoruz.``

Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Handan Üstündağ da, böyle bir kafatasına ilk defa rastladığını belirterek, şu bilgileri verdi:

``Kültepe`de yüzlerce insan iskeleti bulundu. Ancak bunun özelliği farklı. Asurlu tüccarın kafatasında çok düzgün bir kesi var. 6x3 santimetre boyutlarındaki kesi izlerinden, kafatası delgi operasyonunun başarılı bir şekilde yapıldığını ve operasyondan sonra da hastanın sağlığına kavuşarak iyileştiğini öğreniyoruz. Bu bize günümüzden 4 bin yıl önce beyin ameliyatının başarılı bir şekilde yapıldığını gösteriyor. Beyin zarı iltihabına operasyon yapılmış ve iyileşme sağlanmış. Bunu açık bir şekilde görüyoruz. Bu işi yapan çok tecrübeliymiş. Operasyon da başarılı bir şekilde gerçekleşmiş.``



OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Yurdumuzda çeşit çeşit Atatürkçüler var
  11.Tem.2009 Cmt 01:42:35
Yurdumuzda çeşit çeşit Atatürkçüler vardır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Çeşit Çeşit Atatürkçülük !

Papağan Atatürkçüleri:
Atatürk ün söz, düşünce ve özdeyişlerini tıpkı bir papağan gibi ezberleyip yineleyenlere
( tekrarlayanlara ) papağan Atatürkçüsü denir.

Tören Atatürkçüleri:
Bunlar, sadece ulusal ve resmi bayramlarda, törenlerde Atatürkçü olan kişilerdir.

Reklam Atatürkçüleri:
Atatürkçülüğü gerçekten benimsemedikleri halde, her fırsatta Atatürkçülükten söz ederek, Atatürkçülüğün reklamını yapanlara reklam Atatürkçüsü denir.

Korku Atatürkçüleri:
Korkularından Atatürkçü olanlara korku Atatürkçüleri veya zoraki Atatürkçüler denir. Bunlar, korktuklarında, sıkıştıklarında, zor durumda kaldıklarında Atatürkçü olurlar.

Moda Atatürkçüleri:
Atatürkçülük, yurdumuzda bazı dönemlerde moda olur. Sadece Atatürkçülük modasına uymak için Atatürkçü olanlara, Atatürkçü görünenlere moda Atatürkçüsü denir.

Söylev Atatürkçüleri:
Bunlar, Atatürk ve Atatürk inkılâpları üzerine söylev çekmeyi Atatürkçülük sayan kişilerdir.

Ticaret Atatürkçüleri:
Atatürk ün, Atatürk ilke ve inkılâplarının ticaretini, tüccarlığını yapanlara ticaret Atatürkçüleri denir.

Gardrop Atatürkçüleri:
Sadece kravat, papyon takmayı, Batılılar gibi giyinmeyi Atatürkçülük sayan kişilere gardrop Atatürkçüsü denir. Gardrop Atatürkçüleri, Batılıların giysilerine, yaşantılarına özenirler, ama Batıdaki gibi gerçek çok partili, çoğulcu özgürlükçü demokrasiye, söz, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, bilime, tekniğe, çağdaş kurumlara karşıdırlar.

Tekelci Atatürkçüler:
Tekelci sağ, tekelci sol, tekelci sermaye, tekelci memleketsever olur da tekelci Atatürkçüler olmaz mı hiç? Tekelci Atatürkçüler, Atatürk ü, Atatürkçülüğü, Atatürk ilke ve inkılâplarını kendi tekellerinde gören kişilerdir. Bunlar, Atatürk ü tabulaştırırlar, putlaştırırlar. Atatürkçülüğün belli kalıplar içinde dondurulmasını, şerbetlendirilmesini isterler.

Atatürk ve Atatürkçülük Düşmanı Atatürkçüler:
Atatürk e ve Atatürkçülüğe düşman oldukları halde Atatürk ü sever ve Atatürkçü görünen kişilere Atatürk ve Atatürkçülük düşmanı Atatürkçüler denir. Bunlar, biri açık, diğeri gizli olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Açık Atatürk ve Atatürkçülük düşmanı Atatürkçüler, Atatürk e ve Atatürkçülüğe karşı düşman olduklarını açıkça söylerler, yazarlar. Ancak, çok zor durumlarda, sıkıştıkları zamanlarda Atatürkçü görünürler.
Gizli Atatürk ve Atatürkçülük düşmanı Atatürkçüler, Atatürk e ve Atatürkçülüğe düşman oldukları halde, gerçek amaçlarına ulaşmak için herkesten fazla Atatürkçü görünürler. Bunlar, ellerinden gelse Atatürk ü, Atatürkçülüğü ve gerçek Atatürkçüleri bir kaşık suda boğarlar. Fakat buna güçleri yetmeyeceğini anladıkları için Atatürkçü geçinirler. Aslında bunlar, çok tehlikelidirler. Çalışmalarına sinsi sinsi devam ederler. Amaçlarına ulaşmak için Atatürk ü ve Atatürkçülüğü bir kalkan, bir paravan olarak kullanırlar. Atatürk ü ve Atatürkçülüğü hiç sevmezler, ama sever görünürler.

10 Kasım Atatürkçüleri:
Sadece Atatürk ün ölüm günü olan 10 Kasım günü Atatürkçü olanlara, 10 Kasım gününü bir yas günü ilan edip o günü siyahlara bürünenlere, ağıtlar düzenlere, yalancıktan ağlayanlara, timsah gözyaşları dökenlere 10 Kasım Atatürkçüsü denir.

50. Yıl Atatürkçüleri:
Cumhuriyetin 50. kuruluş yıldönümü olan 1973 yılında, sadece bir yıl, Atatürkçü olanlara 50. Yıl Atatürkçüsü denir.

100. Yıl Atatürkçüleri:
Atatürk ün doğumunun 100. yılı olan 1981 yılında, yani Atatürk yılında, Atatürkçü olanlara 100. Yıl Atatürkçüsü, Atatürk yılı Atatürkçüsü denir.

60. Yıl Atatürkçüleri:
Cumhuriyetin kuruluşunun 60. yılı olan 1983 yılında Atatürkçü olanlara 60. yıl Atatürkçüsü denir.

Olağanüstü Dönem Atatürkçüleri:
Olağanüstü dönemlerde Atatürkçü olup, olağanüstü dönemler bitince Atatürkçülükleri biten kişilere olağanüstü dönem Atatürkçüleri denir. Türkiye de olağanüstü dönemlerde Atatürkçülerin sayısında olağanüstü bir artış olur. Olağanüstü dönemler sonra erince Atatürkçülerin sayısında olağanüstü bir azalış görülür.

Siyasal Dönem Atatürkçüleri:
Türkiye de her siyasal dönemin kendine özgü bir Atatürkçülük anlayışı vardır. Yurdumuzda hükümetler değiştikçe Atatürkçülük görüşleri de, anlayışları da değişmektedir.

Ruh Atatürkçüleri:
Bu âlemin Atatürkçüleri olur da öte âlemin, yani ruhlar âleminin Atatürkçüleri olmaz mı hiç? Olur, olur, bal gibi olur... Ruh Atatürkçüleri, Atatürk ün ruhuyla konuştuğunu ileri süren kişilerdir.

GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK...

Siz Türkiye nin ve Türk ulusunun bütünlüğünü her türlü dış ve iç tehlikelere karşı koruyabiliyor musunuz? Her zaman bilimin gösterdiği yoldan gidebiliyor musunuz?

Ulusal gelirin adil dağılmasını sağlayacak demokratik devrimleri, köklü bir düzen değişikliğini gerçekleştirerek zenginlerle fakirler arasındaki korkunç uçurumu kapatabiliyor musunuz?

Ayrıcalıksız bir toplum yaratabiliyor musunuz?

Amerika ya ikili anlaşmalarla verilen ayrıcalıkları geri alabiliyor musunuz?

Bütün dünya uluslarıyla dostluğa dayanan ve hiçbir devletin dümen suyunda gitmeyen bağımsız bir dış politika izleyebiliyor musunuz?

Yurtta barış, dünyada barış ilkesine bağlı kalabiliyor musunuz?

Yurdumuzun ekonomisini IMF nin ( Uluslararası Para Fonu ) ve diğer uluslararası finans kuruluşlarının güdümünden kurtarabiliyor ve ekonomik bağımsızlığı gerçekleştirebiliyor musunuz?

Gerçek çok partili, çoğulcu, özgürlükçü, demokrasiyi benimsiyor ve onu tüm kurumlarıyla işler hale getirebiliyor musunuz?

Emekçi sınıfların da tıpkı kapitalist sınıflar gibi örgütlenmesine ve demokratik yollarla iktidara gelmesine ve kendi düzenlerine kurmalarına razı olabiliyor musunuz?

Her çeşit fikrin açık ve seçik tartışılmasını istiyor, fikirlere copla, silahla, kelepçeyle, zindanla değil, fikirle cevap verebiliyor musunuz?

Ekonominin kilit noktalarınıve yeraltı servetlerini devletleştirebiliyor musunuz?

Sosyal adalete en iyi şekilde gerçekleştirebiliyor musunuz?

Bu yurdun insanlarını insan gibi yaşayabilecekleri bir gelire kavuşturabiliyor musunuz?

Mali güce göre vergi alma ilkesini, yani çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alma ilkesini uygulamaya geçirebiliyor musunuz?

Kırtasiyeciliği Bugün git, yarın gel i, tembelliği ortadan kaldırarak tıkır tıkır işleyen bir devlet mekanizması kurabiliyor musunuz?

Bütün yurttaşlarımızın geleceğini - doğumlarından ölümlerine dek - güven altına alabiliyor musunuz?

Herkese aynı fırsatı tanıyabiliyor, fırsat ve olanak eşitliğini ve yasa önünde eşitliği gerçekleştirebiliyor musunuz?

Tüketime ve ezberciliğe dayanan eskimiş eğitim sistemi yerine çağımızın ve yurdumuzun gerçeklerine uygun, yaratıcı ve üretici yepyeni bir eğitim sistemi yaratabiliyor musunuz?

Köklü bir toprak reformu yaparak ortaçağ artığı feodaliteleri, ağaları, beyleri, şeyhleri tarihe karıştırabiliyor musunuz?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu yu üvey evlat olmaktan kurtarabiliyor musunuz?

Cehalet ve sefalet isimli canavarları öldürebiliyor musunuz?

Kooperatifçiliği geliştirerek üretici ve tüketicilerin aracı ve tefeciler tarafından sömürülmesini önleyebiliyor musunuz?

Sanayileşmeye önem veriyor ve yurdun dört bir yanını fabrikalarla donatabiliyor musunuz?

Kentleşme ve gecekondu sorunlarına bir çözüm yolu bulabiliyor musunuz?

Her çeşit kaçakçılığı (silah, uyuşturucu, madde, gümrük, altın, vergi, döviz vb.), karaborsacılığı, vurgunu, soygunu, sömürüyü, torpili, rüşveti, yiyiciliği, nemelâzımcılığı, vurdumduymazcılığı önleyebiliyor musunuz?

İşsizleri işe, ekmeksizleri ekmeğe, evsizleri eve, yolsuzları yola, susuzları suya, köprüsüzleri köprüye, okulsuzları okula, öğretmensizleri öğretmene, kitapsızları kitaba, deftersizleri deftere, kalemsizleri kaleme, kütüphanesizleri kütüphaneye, ışıksızları ışığa, ilaçsızları ilaca, doktorsuzları doktara, hastanesizleri hastaneye, arabasızları arabaya, tiyatrosuzları tiyatroya, sinamasızları sinemaya, televizyonsuzları televizyona, radyosuzları radyoya, telefonsuzları telefona kavuşturabiliyor musunuz?
Ağasız, beysiz, şeyhsiz, kompradorsuz, aracısız, tefecisiz, vurguncusuz, soyguncusuz, sömürücüsüz bir Türkiye yaratabiliyor musunuz?
İşte budur GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK... Gerisi masaldır, hikâyedir, lafebeliğidir...

Asım Aslan, Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük s. 166-172., 12. Basım.


OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Einstein ın Atatürk e Mektubu
  23.Haz.2009 Sal 15:12:08

Ekselansları (Atatürk),

OSE Dünya Birliği nin şeref başkanı olarak, Almanya dan 40 profesörle

doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler , Almanya da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe , bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler , yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.

Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için
izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve
seçkin akademisyen olan bu 40 kişi , birliğimize yapılan çok sayıda müracaat
arasından seçilmişlerdir. Bu ilim adamları , hükümetinizin talimatları
doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir
karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.

Bu başvuruya destek vermek maksadıyla , hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum.

Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan

Prof. Albert Einstein



OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >ETME!
  16.Haz.2009 Sal 15:39:39
fiogf49gjkf0d

Çok beğeneceğinizden eminim.

ETME!

 



OzmmQ

OzmmQ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Demedim mi?
  11.Ağu.2008 Pzt 18:21:23
fiogf49gjkf0d

 

Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben im,
senin kolun kanadın ben im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben im,
sıcaklığın ben im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?
 

MEVLANA

<<1 2>>